Atatürk’ün altı çizili satırları
"Kitabını kimseye verme. Altını çizdiğin cümleleri kimse görmesin" dedi bir arkadaşım. Neden dedim, "Çünkü insan, söyleyemediklerinin altını çizer" dedi. Ne kadar doğru. Ne zarif, ne savunmasız bir...
"Kitabını kimseye verme. Altını çizdiğin cümleleri kimse görmesin" dedi bir arkadaşım. Neden dedim, "Çünkü insan, söyleyemediklerinin altını çizer" dedi. Ne kadar doğru. Ne zarif, ne savunmasız bir eylemdir bir satırın altını çizmek.
Kendi çizdiğim satırları düşünüyorum da o çizgi, aslında bir itiraftır, kimi zaman kırgınlık, kimi zaman merak, bazen de sessiz bir "Ben de böyle hissediyorum" deyişi.
Ve bu hafta... Atatürk'ün kütüphanesi dijital erişime açıldı. Altını çizdiği cümleler, yanına düştüğü küçük notlar artık bizimle. Bir liderin, bir düşünürün, bir insanın zihin haritasına açılan sayfalar. Voltaire'den İslam tarihine, Türk dillerinden kadın haklarına uzanan bir koleksiyon. Bir ömrün entelektüel omurgası. Ama itiraf edelim: Hepimiz o kitaplara biraz meraklı bir dostun günlüğüne bakar gibi baktık.

"Acaba hangi cümlede duraksamış, hangi fikre başını sallamış?" diye düşündük. Oysa belki de saygının en incelikli hali, o altı çizili yerleri okumak değil, hissetmektir....