‘Arap baharı’nda Bin Ali, Mübarek, Kaddafi, Saleh gittiler, Esad ise hâlâ yerinde.. Sebebi var ve ‘Barış Pınarı’nı da ilgilendiriyor…
Sonunda Türkiye’yi sınırları dışına asker göndererek müdahaleye sevk eden gelişmelerin yaşandığı ülke orası olduğu için bütün dikkatimiz hayli zamandır Suriye üzerinde; bu doğal.
Oysa Suriye’nin kendisi 2010 yılında Tunus’ta basit bir halk hareketlenmesi olarak başlayan ve sonrasında neredeyse bütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı içine alan bir büyük olayın sadece bir parçası…
Literatüre ‘Arap baharı’ olarak geçmiş olan olayın…
Tunus’ta başlayan hareketlilik Mısır’ı, Libya’yı, Yemen’i de içine çektikten sonra Suriye’ye sıçramış oldu. [En keskin değişiklikler bu beş ülkede yaşandığı için sadece onların isimlerini vermekle yetindim; oysa bildiğiniz gibi, olay Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki hemen bütün ülkelerde etkisini göstermişti.]
Adındaki ‘bahar’ yerinde kaldı kalmasına, ancak bugünden geriye bakıldığında, o olayın bölgedeki etkileri daha çok ‘kışı’ hatırlatıyor…
Suriye ve Esad farkı