Nasip böyle bir şey...

Biraz sonra okuyacağınız satırları, bendeniz geçen hafta kaleme almıştım.

Geçen hafta yayınlamadım. Beklettim. Çünkü son bölümde, folklor ile antropoloji arasındaki geçişkenlik üzerinden bir şeyler yazmak istiyordum. Zihnim bir türlü berraklaşamadı, hâl böyle olunca yazıyı beklettim. Pazartesi günü yazının başına tekrar oturdum. Bu defa yazacaktım. Öyle zannediyordum. Yazamadım. Sırasız gelen bir ölüm ile, kelimelerin birbirine mesafesi uçuruma dönüştü. Erken gidene yüreğim yandı, ama ikinci defa evlattan yetim kalan halama daha çok yandı. Babadan yetim halam, iki oğuldan da iki yıl ara ile yetim kaldı. Allah onları inşallah cennetinde buluştursun. Amin.

Velhasıl, bu da böyle bir yazı oldu, bağışlayınız...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Anlam dünyamızın duvarlarını dinleyerek öreriz 15 Mart 2024 | 198 Okunma “Hasta denetimi, imaj yönetimi” 08 Mart 2024 | 199 Okunma Bir arpa boyu yol, tesettürlü özne her kesime hâlâ yabancı... 01 Mart 2024 | 411 Okunma “Benim yanlışım senin hakikatini kovar” korosu... 23 Şubat 2024 | 208 Okunma Atılan taş ürkütülen kurbağaya değdi mi? 16 Şubat 2024 | 395 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar