Gündelik hayatın “sahne”si...

- I- Treni kaçırdık. Onlar, yani 25 yaşlarındaki bir genç kız ile delikanlı treni yakalamak için değil de sanki arkalarından kovalayan varmışçasına koştu.

Ben kaçıracağımı peşinen bildiğim için nefesimi beyhude tüketme girişiminde bulunmadım. Havanın ayaza çalan halinden korunmak için çantamdaki şalı çıkardım. Metal bankın üzerine oturdum. Eskiden yani çocukluğumun istasyonlarında banklar ahşap olurdu. Oturur oturmaz böyle ürkütmezdi insanı.

Delikanlı, üşüyorum diyen kızıl saçlı genç kıza montunu vermeyi teklif etti. Genç kız bir tv dizisi ve o dizideki kahramanın adını söyledi. Bilmediğim için aklımda yer etmedi. (Üzerine yazacağımı düşünseydim bir şekilde aklımda tutmaya çalışırdım. O sıra yazmak gibi bir niyetim yoktu. Şimdi başka bir anın hatırlanmasıyla gelip kalemime yerleştiler.)

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 187 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 723 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 98 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 232 Okunma Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak? 29 Mart 2024 | 150 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar