Söz bitmesin, terör bitsin!

Güneydoğu’da yaşanan bunca sıkıntı varken ‘İşler yolunda’ tavrı takınmak mümkün değil. Türkiye ne edip etmeli, bu yarayı tedavi edip alevleri göklere yükselme istidadı gösteren...

Güneydoğu’da yaşanan bunca sıkıntı varken ‘İşler yolunda’ tavrı takınmak mümkün değil. Türkiye ne edip etmeli, bu yarayı tedavi edip alevleri göklere yükselme istidadı gösteren yangını söndürmeli.

Hemen her gün şehit haberleri duyuluyor. Ne yazık ki bu haberlere kamuoyu alıştı ya da alıştırıldı. “Ne oluyoruz?” diyen de yok. Ateş her zaman olduğu gibi ‘düştüğü yer’leri yakıyor.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde çıkan çatışmada şehit düşen bir Jandarma Uzman Çavuş’un üvey babası söyleyecek söz bulamadığına dikkat çekerek, “Devletimiz bu konuda çok zayıf. Memnun değiliz, bütün insanlar bu konuda şikâyetçi. İnsanlar çocuklarını bu kadar basit yetiştirmiyor. Evlâtlarımızı ölmesi için değil, daha güzel günler için yetiştiriyoruz. Çar çakala [her halde, ‘gelişigüzel’ manasında] avlanıyorlar. Şikâyetçiyiz. Oğlum şehit oldu, doğru; içimden güzel şeyler söylemek gelmiyor. Yine de vatanım sağ olsun. Bu çocuk 13 yıldır benim yanımda. Ben büyüttüm, dört dörtlük bir insan. İsteğiyle ‘Baba, Uzman Çavuş Olacağım’ diye ısrar etti. Biz de ‘ol’ dedik. Vatanımız çok basit insanların ellerine düşmüş. Devletimiz bu kadar gevşek durmasın; lütfen, çar çakala meydan vermesinler” demiş. (www.cihan.com.tr, 25 Aralık 2015)

Hakikaten sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Sokağa çıkma yasağı ilân edilen ilçelerden gelen haberler çok üzücü. Açılan hendekler nihayetide o il ya da ilçede yaşayanların hayatını zorlaştırıyor. Bu politikanın orada yaşayanlara fayda verdiğini kim iddia edebilir?

Ateşlerin düştüğü sinelerin sükûnetle konuşması elbette mümkün değil. Dolayısıyla şehit babaları ‘söyleyecek söz’ bulamayabilir. Fakat Türkiye’yi idare edenlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat öncülerinin bu hadiseler üzerine söyleyecek çok sözleri olmalı. İnsanlar konuşa konuşa anlaştığına göre, konuşma masaları her zaman hazır olmalı. Bu kan, bu terör mutlak surette sona ermeli. Yarım asra yakın devam eden terörün, bazı menfaat odakları dışında hiç kimseye faydası olmadığı görülmeli. Bu mesele iyi anlatılabilirse, uzun dönemde terör ateşini söndürmek mümkün olur.

Mazlumder İstanbul Şubesi, Güneydoğu’da yaşanan hadiseler üzerine bir açıklama yapıp şöyle demiş: “Kimden kaynaklanırsa kaynaklansın sivil insanların yaşam hakkını hiçe sayan bütün zalimce uygulamaları şiddetle kınıyor ve tarafları insanca, adil bir çözüm sürecine geri dönmeye bir kez daha dâvet ediyoruz. Gün, hendeklerin sebep mi, sonuç mu olduğu polemiği etrafında faydasız bir tartışmayla oyalanma değil, masum Kürt halkından yükselen feryadı duyma günüdür.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 152 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 124 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 106 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 76 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 111 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar