Atatürk döneminde tam bağımsız ekonomi (2)

Ekonominin dışa bağımlı olması ile dış ekonomik ilişkileri karıştırmamak gerekir... Dışa bağımlılık üretimin büyük oranda, ithal ara malı ve hammaddeye, yabancı teknolojiye ve...

Ekonominin dışa bağımlı olması ile dış ekonomik ilişkileri karıştırmamak gerekir... Dışa bağımlılık üretimin büyük oranda, ithal ara malı ve hammaddeye, yabancı teknolojiye ve yabancı kaynağa bağımlı olmasıdır. Elbette kapalı bir ekonomi ile kalkınma imkânı olmaz. Ancak yüksek oranlı  ekonomik bağımlılık aynı oranda ekonomik ve siyasi riskler içermektedir.Dünkü yazımda ifade ettiğim gibi Osmanlı İmparatorluğu'nda bu riskler çöküşü hızlandırdı. Bugün de aynı riskler, ekonomik istikrarı bozuyor. Atatürk dönemi örnek almamız gereken ve bu risklerin en düşük olduğu yıllardı.1- Cumhuriyetin ilk yıllarında, iç tasarruflar yetersizdi... Restorasyon harcamalarına ihtiyaç vardı... Buna rağmen kaynaklar etkin kullanıldığı, çarçur edilmediği için dış borca daha az başvuruldu. Bir ekonomide kaynakların etkin kullanılması için:Mevcut kaynakların en az maliyetle en yüksek katma değeri yaratacak şekilde tahsis edilmesi, en verimli sektörlere yatırım yapılması ve iç tasarruf yaratılması ve büyüme hedefine göre tüketim-tasarruf dengesinin kurulması gerekir. Devlette ve kamu harcamalarında israfın önlenmesi, harcamaların şeffaf yapılması aynı zamanda da yatırım ve cari harcamalar arasında optimal denge gözetilmesi gerekir.Bunun içindir ki, 1923 ile 1935 arasında yalnızca 3 yıl bütçe açığı, diğer yıllar bütçe fazlası var. Ayrıca iç borçlar da bütçe açıkları için değil yalnızca yatırımlar için alındı.Dahası Türkiye 1923-1938 arasında, yatırım ve dış ödemeler için yalnızca üç defa dış borç aldı:*             1930'da ABD'den, iktisadi cihazlanma için 10 milyar dolar.*             1934'te Rusya'dan, birinci sanayi planı yatırımları için 8 milyon dolar.*             1938'de İngiltere'den dış ödemeler ve askeri teçhizat için 6 milyon dolar.2- Millî ve ulusal dış politika uygulandığı için 1929 sonrasında, dış ticaret açığımız olmadı.1923 Lozan Anlaşması'na göre Türkiye beş yıl, 1916 tarihli Osmanlı Gümrük tarifesini uygulayacaktı. Bu nedenle, 1929 yılına kadar dış ticaretimiz açık verdi. 1929'da Türkiye kendi gümrük tarifesini çıkardı ve ithal ikamesine dayanan dış ticaret politikası uyguladı... Sonuçta dış ticaret açığı vermedi.Ayrıca 1928 Paris Anlaşması ile, Osmanlı borçları kalan topraklara orantılı dağıtıldı. Bize Osmanlı borçlarının yüzde 67.5'i olarak 107.5 milyon altın borç kaldı. 1939 yılında bu borcun üçte ikisi ödenmişti. Yalnızca 31 milyonu kalmıştı.3- İdeolojiden uzak, ülke çıkarlarına uygun iktisat politikaları uygulandı. Atatürk döneminde dünya konjonktürüne uygun ve hızlı kalkınmayı hedef alan politikalar uygulandı. 1923-1932 arasında liberal politikalar, 1933-1938 arasında devletçilik ön plana çıktı.Liberal politikalar çerçevesinde, 1927 yılında çıkarılan Teşvik-i Sanayi Kanunu ile sanayi yatırımları için arsa tahsis edildi. Sanayi üretimi teşvik edildi. Tarımsal makine, araç ve gereçleri ithalatında gümrük muafiyeti sağlandı.İzmir İktisat Kongresi, özel sektörü ön plana çıkarıyordu, ancak temel felsefe, dış ticaret açığının azaltılması ve bağımsız bir ulusal ekonomi yaratmaktı.Ne var ki dünya ekonomik konjonktürü ve özel tasarrufların çok dağınık ve küçük olması, piyasa ekonomisi yoluyla kalkınmanın yeterli olmayacağını gösterdi.Ayrıca 1930 dünya buhranı da devletin ekonomide ve sermaye birikiminde daha aktif bir rol alması ihtiyacını doğurdu. Bu nedenlerle Devletçilik uygulaması başladı.1934-1939 Birinci Sanayi Planı ile tekstil, dokuma ve şeker gibi halkın ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlar yapıldı. Çimento ve demir-çelik gibi kalkınmanın stratejik ürünleri üretildi.Ulusal çıkarlarımızı korumak amacıyla, yabancı tekeller, madencilik demir yolları ve limanlar devletleştirildi. Altyapı yatırımları millîleştirildi.Bunun için diyorum ki, kurtuluş savaşı ekonomide de devam etti ve aynı başarı sağlandı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hükümet ekonomiyi yönetemiyor 04 Şubat 2021 | 281 Okunma Faiz zor düzeltir çok kolay bozar! 03 Şubat 2021 | 534 Okunma İktidar kümesteki kazları yoluyor 02 Şubat 2021 | 618 Okunma Cari açık ülkeye kan kaybettirdi!.. 31 Ocak 2021 | 216 Okunma Gıda fiyatlarında iktidarın yanlışları 29 Ocak 2021 | 354 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar