Cari açık için farklı politika tercihleri
Türkiye ekonomisinin ithal girdi ve enerjiye olan bağımlılığı nedeniyle cari açığın sürekliliği 2000’lerden sonra daha belirgin bir sorun haline geldi. 2009 yılı yani küresel ekonomik krizin...
Türkiye ekonomisinin ithal girdi ve enerjiye olan bağımlılığı nedeniyle cari açığın sürekliliği 2000’lerden sonra daha belirgin bir sorun haline geldi. 2009 yılı yani küresel ekonomik krizin yaşandığı yıl hariç tutulacak olunursa, 2003 yılından beri ekonomik büyümeye yüksek cari açığın eşlik ettiğini görüyoruz.
Yüksek cari açık sorunu nedeniyle Türkiye, dönem dönem cari açık ile ekonomik büyüme arasında farklı politika tercihleri yapmak zorunda kaldı.
YÜKSEK CARİ AÇIK - YÜKSEK EKONOMİK BÜYÜME POLİTİKASI
Türkiye, ekonomik büyümede gaza basarken üretim yapısı gereği yüksek cari açığa mecbur kaldı. Cari açığın finansmanı kolay olduğunda ya da uluslararası finansa erişimde sorun olmadığı dönemlerde, yüksek cari açık problem olmadı.
Hatta bu politika ile gerçekleşen yüksek ekonomik büyüme, beraberinde yüksek istihdam ve ekonomik aktivitede artışı getirdiğinden tercih edilen bir politika haline gelmişti.
Ancak dış finansman koşulları kötüleştiğinde ya da küresel piyasalarda faizler arttığında, yüksek cari açık ve yüksek ekonomik büyüme tercihinin sürdürülebilir bir seçenek olmadığı görüldü. Bu sorun nedeniyle cari açığın düşürülmesi ve ekonomik büyümede frene basılması zorunlu bir politika oldu.