Savunma ve eğitim niçin millidir?

Cumhuriyet yazarı Emre Kongar bu hafta 'Savunma ve eğitim niçin millidir?' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Türkiye’de savunma ve eğitim niçin millidir?

Niçin tarikatların, cemaatlerin işgaline asla izin verilemez?

Çünkü bu ülke iki savaşla kuruldu:

1) Kanlı bir İstiklâl Savaşı...

2) Devrimci bir kültür savaşı!

Bu nedenle de savunma bakanlığının ve eğitim bakanlığının adlarının önünde Milli ifadesi vardır!

Dün yazdığım yazıda değinmiş olduğum, Milli Savunma Bakanı’nın ve Milli Eğitim Bakanı’nın son günlerdeki açıklamaları, ülkenin varlığının devamına (bekasına) ilişkin tehditler içeren tarikat ve cemaat sorunlarını gündeme getirmiştir.

Her iki bakanın açıklamaları da Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, bağımsızlığına, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti kimliğine karşı bir tehdidin, büyük bir tehlikenin varlığına işaret ediyordu.

Çünkü Osmanlı’yı paylaşmak hayalleri İstiklal Savaşı ve Lozan’la suya düşen emperyalistlerin, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığını, tarikatlar ve cemaatler üzerinden, din ve ırk ayrımcılığı ile sürdürdükleri bilinen bir gerçektir.

***

Endüstri Devrimi döneminde, hâlâ Tarım Devrimi döneminde kalan ve patinaj yapan dünya imparatorluğu Osmanlı, zayıflamış, “Hasta Adam” diye nitelenmiş ve emperyalistler tarafından nasıl parçalanacağı ve bölüşüleceği, tarihe “Doğu Sorunu” (Eastern Question) olarak geçmişti.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki İstiklâl Savaşı, tarihi değiştirmiş, Osmanlı topraklarından emperyalistleri kovmuş ve yepyeni bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurmuştu.

Yine Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki bu Cumhuriyet, geç kalmış olan ulusallaşma sürecini, Harf Devrimi, Dil Devrimi, Tarih Devrimi, Kıyafet Devrimi, Saat ve Ölçü Devrimi, Medeni Kanun, Laiklik, okuryazarlık seferberliği gibi, hukuk ve eğitim atılımlarıyla başlatmış ve millet bilincinden yoksun Osmanlı Toplumu’nu, millet bilincine sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Toplumu’na dönüştürmüştür.

Bütün bu süreç, Din Tarım Toplumu dönemindeki tarikat ve cemaatlerin, bilime, teknolojiye, yaşamın gerçeklerine aykırı, hurafelere ve yalanlara dayalı, insanları köleleştiren ve sömüren egemenliğine son vermiş, bireyleri kulluktan özgür vatandaşlığa, eşit yurttaşlığa terfi ettirmiştir.

***

Bu süreç bağlamında Atatürk Milliyetçiliği:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidarın Taksim inadı 30 Nisan 2024 | 144 Okunma 1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024 | 114 Okunma Belediyeler demokrasiyi yeniden kurabilir mi? 26 Nisan 2024 | 94 Okunma ‘Bir Kent Lokantası’na yenilmek!’ 25 Nisan 2024 | 409 Okunma İdam fermanı, 23 Nisan Bayramı ve çocuk istismarı 23 Nisan 2024 | 66 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar