Görmesek, bilmesek, yaşamasak

17 Ağustos 1999 Depremi'nin üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçti. O günden beri de ikinci bir felaketin geleceği belliydi. İlk zamanlar çok konuştuk, çok tartıştık. Ama geçen zaman içinde aynı...

17 Ağustos 1999 Depremi'nin üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçti. O günden beri de ikinci bir felaketin geleceği belliydi. İlk zamanlar çok konuştuk, çok tartıştık. Ama geçen zaman içinde aynı duyarlılık kalmadı.

Ülke çapında yapılan deprem tatbikatları ile bile dalga geçildi.

Buna rağmen, önemli adımlar da attık. Mevzuatı değiştirdik, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesini mecbur kıldık. İyi de yaptık. Bugün görülüyor ki, depremde yıkılan binaların yüzde 98'i, 1999 öncesinde inşa edilen yapılar. Bazı yerlerde kentsel dönüşüm kararları aldık. Fakat onların önüne bile takoz konuldu. Malum sivil toplum kuruluşları mahkemelere koştular. Kararları iptal ettirdiler.

Bu arada TOKİ devreye girdi. Hızla açık kapatmaya çalıştı. On parmağında on kara olanlar, 'memleketi beton yığınına çevirdiniz' diye bas bas bağırdı. Ama sonuç ortada: Son yaşadığımız felakette TOKİ'nin yaptığı tek bir bina bile yıkılmadı.

Demem o ki, böylesine önemli bir konud

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tarihi savrulma 25 Mayıs 2023 | 645 Okunma Erdoğan kaybeder mi? 24 Mayıs 2023 | 1.076 Okunma Tükettiler cephaneyi 23 Mayıs 2023 | 642 Okunma Hâlâ mı aynı dil? 18 Mayıs 2023 | 676 Okunma Ne vereyim abime? 17 Mayıs 2023 | 840 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar