Siyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında…
Bu köşeyi okuyanlar adalet, hukuk, insan hakları, demokrasi ve artık ekonomi gibi ülkemizin can yakıcı sorunları karşısında zaman zaman iktidar siyasetçilerinin büründükleri ölüm sessizliklerini...
Bu köşeyi okuyanlar adalet, hukuk, insan hakları, demokrasi ve artık ekonomi gibi ülkemizin can yakıcı sorunları karşısında zaman zaman iktidar siyasetçilerinin büründükleri ölüm sessizliklerini sorguladığımı bilirler.
AK Parti içinde Türk siyasal tarihimize adını “devlet adamı” olarak yazdıran, meselelere devlet adamı sorumluluğu içerisinde yaklaşan, gerek kapalı kapılar ardında gerektiğinde de kamuoyuna açık alanlarda konuşan, itiraz eden Cemil Çiçek ve birkaç ismin daha olduğunu söyleyerek haklarını teslim edelim. Ama AK Parti içindeki çoğunluk siyasetçilerin yaşanan bunca hukuksuzluk, ayyuka çıkan adaletsizler karşısında sessiz kaldıkları bir hakikat.
Bu sessizliğin nedeni duyarsız olmaları mı? Duyarsız olduklarını söylemek haksızlık olur.
Duyarsızlık değil mesele özgürlük. Konuşma, itiraz etme özgürlüğüne sahipsen konuşursun, itiraz edersin ama bu hakkını yitirenler can yakan sorunlar karşısında susmayı tercih ederler. Bu bir tercih meseledir, insan tercihlerinden ibarettir. Her tercihin artısı eksisi vardır ve bu tercihleri yaparken bunun maliyetinin ne olduğu da bilinir.
Bu sessizlik iklimini anlatan en güzel örnek AK Partili...