Hukuku, adaleti içselleştirmek…

Hak, hukuk, adalet, demokrasi ve insan hakları gibi ilkeler; insanın sevme ya da nefret etme kapasitesine, kişisel yakınlıklara, siyasi aidiyetlere ya da ideolojik akrabalıklara göre eğilip bükülebilecek kavramlar değil. Bu ilkeler...

Hak, hukuk, adalet, demokrasi ve insan hakları gibi ilkeler; insanın sevme ya da nefret etme kapasitesine, kişisel yakınlıklara, siyasi aidiyetlere ya da ideolojik akrabalıklara göre eğilip bükülebilecek kavramlar değil. Bu ilkeler, içine kişisel duygular girdiğinde anlamlarını, değerlerini yitirir; çünkü “hak”, sahibinin kimliğinden değil insan oluşundan kaynaklanır. Tam da bu yüzden ilkelere sadakat ve ilkesel duruş çok büyülüdür ama bir o kadarda zordur. Ülkemizde ne yazık hamasi bir söylem olmanın ötesine geçemese de hamasi ‘mazlumum kimliğine, kişiliğine, inancına, ideolojik mahallesine bakılmaz’ ilkesi tam olarak bu nedenle vardır.

Siyasi ve ideolojik hatların sert bir şekilde keskinleştiği toplumlarda, karşı taraftan birinin “hakkını, hukukunu savunmak” sadece ilkesel bir tutum değil, insanı kendi mahallesiyle karşı karşıya getiren, ağır bedelleri olan, cesaret isteyen bir davranıştır. Böyle durumlarda mahalle baskısı neredeyse refleks düzeyinde harekete geçer cevabını istemedikleri “sana mı kaldı?” sorusuyla bir karabasan gibi insanın üzerine çökerler. İtirazın içeriği değil, kimin adına yapıldığı sorgulanır. İşaret ettiğiniz hukuksuzluğa...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hukuku, adaleti içselleştirmek… 10 Aralık 2025 | 153 Okunma Sadece AB’ye giden mi, ekonomik kalkınmanın yolu da hukuktan geçiyor… 09 Aralık 2025 | 57 Okunma Hani Türk milleti olan biten ne varsa görüp öğrenmeliydi? 05 Aralık 2025 | 257 Okunma Necip Fazıl Kısakürek’ten Fatih Altaylı’ya değişmeyen yargımız… 02 Aralık 2025 | 800 Okunma Devletin “büyük bir gizlilik” içerisinde gerçekleştirdiği İmralı Ziyareti! 29 Kasım 2025 | 242 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar