Nedenler, nasıllar ve inadına barış!

Türkiye ahalisi olarak en büyük zaafımız belki de “nedenler ve nasıllarla” ilişkimiz. Gözümüze gönlümüze hoş geliyorsa, tuttuğumuz tarafa uyuyor yahut çıkarlarımıza denk...

Türkiye ahalisi olarak en büyük zaafımız belki de “nedenler ve nasıllarla” ilişkimiz. Gözümüze gönlümüze hoş geliyorsa, tuttuğumuz tarafa uyuyor yahut çıkarlarımıza denk düşüyorsa“nedenlere/ nasıllara” pek takılmıyoruz. Zaten “balık hafızayla” namlıyız.“Nedenler/ nasıllarla” ilişkisi zayıf toplumların “analitik akılları” da zayıf olur. Böylece mantık ve rasyonel düşünceye az yer kalır. Toplu histeri daha kolay yayılabilir.

***

Otoriter tek lidere dayalı, biatkâr toplumuyla bir tek parti devleti hedeflerken 7 Haziran hezimetini sindiremeyen siyasal İslamcı zihniyetin elindeki en önemli kozlardan birisi de bu. “Yalan-dolan-talan” düzeninin çatırdadığı son iki yıldır biteviye kutuplaştırdıkları insanların hislerini tırmalayarak, ülkemizi kanlı bir iç savaşa sürekleyen politikalarına zemin bulacaklarını düşünüyorlar. Söylemlerinin/edimlerinin, hemen ortaya serilen yalanlarının geniş kitleler nezdinde asla doğru düzgün sorgulanmayacağına çok inanıyorlar. Bu inançla stratejilerini çizdiler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’de darbe tehdidi 07 Eylül 2018 | 4.985 Okunma Zaharçenko darbesi 05 Eylül 2018 | 4.513 Okunma İdlib’den esen fırtına bulutları 31 Ağustos 2018 | 398 Okunma Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu 29 Ağustos 2018 | 4.834 Okunma Trump’ın medya savaşı 17 Ağustos 2018 | 180 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar