İslamcılığın dönemi esas şimdi başlıyor

Dün ve daha önce de defalarca ifade ettiğim gibi ben idolü Halid Bin Velid olan Müslüman bir yazarım. Hem milliyetçilik, hem muhafazakarlık ama en ziyade İslamcılık düşüncesi benim siyasal ufkumu...

Dün ve daha önce de defalarca ifade ettiğim gibi ben idolü Halid Bin Velid olan Müslüman bir yazarım. Hem milliyetçilik, hem muhafazakarlık ama en ziyade İslamcılık düşüncesi benim siyasal ufkumu şekillendirmiştir. Bu topraklarda yaşayan ve Müslüman hassasiyetine sahip tüm halkımız zalimlere karşı mazlumların yanında Yeniden Büyük Türkiye hayalini kurmaktadır. İşte o yüzden dünkü yazımda bu yüce idealin önünde bariyer olup bizi daha da yoksul ve güçsüz hale düşürecek İslam kılığındaki solcu hurafelere karşı çıktım. Büyük tarihçimiz Halil İnalcık da ifade etmektedir ki, İslam medeniyeti bir ticaret ve piyasa medeniyetidir. Biz Müslümanlar “Rızkın onda dokuzu ticarettedir” diyen ve kendisi de tüccar olan Peygamber Efendimizin ümmetiyiz. Biz Müslümanların paraya, ticarete ve piyasaya düşman bir ideolojiye kapılmamız sadece küffarın ekmeğine yağ sürer. Zalimlere karşı mazlumların yanında olan Yeniden Büyük Türkiye ideali merhum Erbakan hocamızın meşhur ettiği bir tabirdi. O ideal sebebiyle merhum Erbakan hocamız fabrika yapan, fabrikalar inşa eden, sanayileşmiş ve kalkınmış bir Türkiye bayraktarlığı yaptı hep. Merhum büyük şairimiz ve mütefekkirimiz Necip Fazıl da binlerce olan camilerimizin yanında tüten binlerce fabrikalarımızın olması gerektiğini söylüyordu. Yine merhum büyük şairimiz ve mütefekkirimiz Mehmet Akif de hayatı boyunca bu ideali savundu. Siyasal ufkumuzu şekillendiren temel nehirlerden olan Büyük Doğu dergisinin kapaklarından belki de en efsane olanı cami ile fabrikanın yan yana olduğu o unutulmaz kapaktır. Çünkü modern endüstri uygarlığını yakalayıp güçlenmezsek küffara karşı direnmemiz imkansızdı. Eğer geleneksel üretim tarzında kalırsak ve sanayileşip modernleşemezsek küffar biz Müslümanları kendine köle edecekti. Müslümanların, gavurların boyunduruğuna girmemesi ve zalimlere karşı çıkabilmesi için sanayileşme, okullaşma, şehirleşme, serbest ticaret ile zenginleşme kısacası modernleşmek zorunluydu, hala da zorunludur.

Önce moda diye solcu olup sonradan yine moda diye post-modernizmin akımına kapılan kimi özenti aydınların -maalesef içlerinde Müslümanlar da var -iddia ettiği gibi bu İslamcı önderlerimiz modernizme ve moderniteye tapan aydınlar değildi. Modernizm ve modernite İslamcı öncüler için felsefi bir mesele değil çırılçıplak bir gerçeklikti. Küffara karşı ayakta kalmak, direnebilmek ve zamanı geldiğinde de küffar zulmüne başkaldırabilmek için düşmanın silahlarıyla kuşanmak zorunda olmamız modern İslam düşüncesini ya da diğer bir deyimle İslamcılık cereyanını doğurmuştu. Recep Tayyip Erdoğan’ı büyük lider yapan ruh da bu cereyanın ruhudur. İslamcılık, öncü Türk münevveri Namık Kemal’den bu yana bu toprakların özüdür ve beyni sömürgeleşmemiş her Türkiye aydını yaşam tarzı ne olursa olsun aslında bir yönüyle İslamcıdır. Öte yandan yaşam tarzı sözde İslami görünen Fethullahçıların ruhları sömürgeleşmiş münafıklar olduklarını ve İslam düşmanlarının istediği doğrultuda hareket ettiklerini gördük. Maalesef Fethullahçı olmayan ama sünepelik ve aşağılık kompleksi nedeniyle küffarın ekmeğine yağ süren de çok sözde İslamcı var. Geçenlerde öyle bir sözde İslamcı yazarın söyleşisini okudum ve onun adına üzüldüm. Yeni Türkiye’de artık Eski Türkiye tarzı ezik İslamcılık da tasfiye edilmek zorundadır...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kobani Davası siyasi değildir, hatta az ceza verilmiştir! 20 Mayıs 2024 | 1.552 Okunma Ayhan Bora Kaplan haberleri muhalif ve FETÖ’cü gazetecilere servis edildi 17 Mayıs 2024 | 9.667 Okunma Ankara Emniyeti’ndeki skandallar Süleyman Soylu döneminde olsaydı... 15 Mayıs 2024 | 8.546 Okunma Ya Çatalca Jandarmada FETÖ var ya da birileri tezgâh peşinde 13 Mayıs 2024 | 93 Okunma Son düzlüğe girerken... 25 Mart 2024 | 3.249 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar