Sözlerimin arkasındayım

Kupa maçları yüzünden atv şemsiyesi altındaki bütün ekranlara takıldım. Bunlardan a Haber'de, Burhan Ayeri yazısını görünce afalladım. Sesim de duyuluyordu. Savaş Ay'ın yıllar önceki bir...

Kupa maçları yüzünden atv şemsiyesi altındaki bütün ekranlara takıldım. Bunlardan a Haber'de, Burhan Ayeri yazısını görünce afalladım. Sesim de duyuluyordu. Savaş Ay'ın yıllar önceki bir programı aynen tekrarlanmaktaydı. A Takımı'nın stüdyodaki konukları arasında SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu da vardı. Kimse kızmasın ama ev kedisi gibi sessizce oturuyordu. Pek fazla konuşmadı. Dışarıdan telefonla bağlanan iki kişi vardı. Biri zamanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, öteki de Bendeniz. Konu SSK hastanelerinin durumuydu. Savaş ve arkadaşları müthiş habercilik yapmışlardı. Erzurum'dan İzmir Tepecik'e, Kartal'dan Ankara Dışkapı'ya pekçok SSK kurumunda çekimler yapıp vatandaşlarla konuşulmuştu. Tuvaletler başta, her taraftaki pisliği ekrana taşımışlardı.

Rahim ameliyatına girip böbreği alınan kadının feryadı kendi ağzından yansıtıldı. Bakan Çağan'ın bitse de kurtulsam çabalarını izledikçe gerçekten üzülmüştüm. Kılıçdaroğlu'nun o mahçup haline ise içim ezilmişti.

Tanık olduklarım

SSK Samatya'dan böbrek taşı aldırmaya gidip nasıl kaçtığımı anlatmıştım. Aynı kuruluşta babamın 2 ay 20 gün sonunda cenazesini aldığımı dillendirmiştim. Yalan söyleyecek halim yoktu. Hatta burada öyle bir başhekim yardımcısı tanıdım ki -adını yazmak istemiyorum- ölene kadar unutmam mümkün değil. Hastalara Macar polisinin göçmenlere yaptığının aynını uyguluyordu.

Ekranın sağ üst köşesine sabitlenen UNUTMA yazısı referandum için yapılmış propaganda unsuruydu. Akıllı ekibin iyi arşiv çalışmasıyla işi kotardığını rahatlıkla söyleyebilirim. Doğrular sergilendiğine göre kimsenin karşı çıkmaya hakkı yok. Yeri geldi "Yakışmadı Sayın Bakan" diye eleştirdiğim Prof. Dr. Recep Akdağ'dan söz edeceğim. Bakan, Meclis'teki referandum oylamasında "göstere göstere oy verdiği için" yanlış yapmıştı. Bu fikrim değişmeyecek. Ancak göreve geldiği günden itibaren gerçekleştirdiği reformlara "sağlık devrimi" diyorum. Halen yaşıyorsam önce Allah'ın sonra Akdağ'ın sayesindedir. Bir sürü ameliyat geçirdim. Hem de beş yıldızlı imkanlarla. Bunu sağlayan da Akdağ'ın icraatlarıdır. Halen bütün işler mükemmel mi? Değil. Ama onları da en kısa zamanda tamamlayacağına inanıyorum. Örneğin her beş günde tükettiğim 10 drajelik ithal ilaca 898 lira ödeyerek başladım. SGK bunların parasını ödemiyor. Şimdi fiyatını sormaya korkuyorum. Dolar 3.60-3.70'lerde dolaşıyor. Almam artık mümkün değil. Sağlık Bakanı Akdağ'ın bu tip sıkıntıları bir an önce halletmesi şart. İşte o zaman heykeli dikilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzin 20 Kasım 2020 | 189 Okunma Bağırmayın!.. 19 Kasım 2020 | 345 Okunma Harekatlar 18 Kasım 2020 | 275 Okunma Ayak topu "bizim dünyamız" 17 Kasım 2020 | 131 Okunma Söylemler/çelişkiler 16 Kasım 2020 | 174 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar