‘Babamı ilk kez ağlarken gördüm’
Mübaşir, yıllardır yaptığı gibi kapıda bekleyenleri salona çağıracak. Duruşmada, bir hayalle askeri okula giren öğrenciler nasıl işkencelere uğradıklarını anlatacak. Konuşulanlar ise yine duvarların arasında kaybolup gidecek.
Bu sabah, Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada neler olduğunu yarın pek azımız bileceğiz. “Adil Öksüz’ün baldızı” ya da “Fethullah Gülen’in şoförü” bile daha çok konuşuluyor. Oysa tüm dünyaya FETÖ’nün ne olduğunu anlatacağımız vakalar sessizlikle geçiştiriliyor.
Bir süredir İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’nda eski askeri öğrencilerin anlatımlarıyla başlayan benzer bir soruşturmadaki ifadeleri okuyorum. F tipi komutanların “öteki” öğrencilere yaptıkları işkenceleri birer birer anlatıyorlar.
Size rakamlar verebilirim. FETÖ’nün askeri okulları ele geçirdiği 2008 yılından sonra okullardan ayrılmak zorunda kalan öğrenci sayısının bir anda 15 katına kadar çıktığını gösterebilirim. Ama büyük rakamlar çoğu zaman bize “bir”in hikâyesini unutturur. O nedenle size sayılardan değil, T.A’nın öyküsünden bahsedeyim.
Eşcinsel aşk mektubuyla kumpas