ABD yaptırımları işe yarar mı?

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ikinci paketi devreye girdikten saatler sonra, ABD Başkanı Trump şöyle dedi: “İran’a yönelik bugüne kadarki en güçlü yaptırımları getirdik...

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ikinci paketi devreye girdikten saatler sonra, ABD Başkanı Trump şöyle dedi: “İran’a yönelik bugüne kadarki en güçlü yaptırımları getirdik fakat petrol konusunda biraz yavaş gitmek istiyoruz, dünyada petrol fiyatlarının yükselmesini istemem”. ABD’nin yaptırımlar konusunda 8 ülkeye (Türkiye, Çin, Hindistan, İtalya, Yunanistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan) geçici muafiyet tanıdığı da düşünülürse, yaptırımların beklenen sonucu vermeyeceğini, ABD’nin kendisi de biliyor. Hatta baştan kabul ediyor.
Konunun özü şu: ABD’nin küresel ölçekte hegemonya kabiliyeti, ekolojik hâkimiyeti aşınıyor. İster dünya çapında rızanın inşasına, hedefteki ülkenin kamuoyunun iknasına yönelik kapasitesi deyin, ister emperyalist karakterinden kaynaklanan tahakkümü, zoru, baskısı deyin, bir gerileme var. Bir zamanlar dünyanın toplam ekonomik büyüklüğünün yaklaşık üçte biri çapındaydı. Artık değil, dörtte birinden de az. Dünyanın ekonomik büyüklüğü 84 trilyon dolar, ABD’ninki 19.4 trilyon dolar. Soğuk Savaş bittikten sonra, hırslı, hınçlı, hırçın biçimde öncülük ettiği küreselleşme, yıllardır ABD’yi vuruyor. En büyük rakibi Çin ise dünyanın en büyük ikinci ekonomisi (12 trilyon dolar). Satın alma gücü paritesi üzerinden yapılan hesaplarda ABD’yi geçti, en büyük ekonomi oldu. Küreselleşmeden de çok memnun.
ABD’nin konumunu koruyabilmek için bazı mecburiyetleri var: a) Enerji kaynakları ve güzergâhları üzerinde denetimini sürdürmek. b) Dünya ticareti üzerindeki nüfuzunu muhafaza etmek. c) ABD Doları’nın küresel ticarette kullanılmasını, tedavülde olmasını, en çok kullanılan para birimi olarak kalmasını sağlamak. d) Açık denizlerde, okyanuslarda ABD donanmasının varlığı üzerinden sadece askeri değil, siyasi ve iktisadi gücünü pekiştirmek.
Fakat tüm bunlara artık gücü yetmiyor. Çin ve Rusya’yla çok yönlü...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Muhalefet ve değişimin yönü 14 Haziran 2023 | 430 Okunma İktidar ve anayasa değişikliği 10 Haziran 2023 | 247 Okunma Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor? 07 Haziran 2023 | 2.400 Okunma Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP 03 Haziran 2023 | 551 Okunma Seçmenle inatlaşmak 31 Mayıs 2023 | 1.091 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar