Fetvaya bakın: Doğruları söylemek caiz değildir!
Teolojik alanda yazıyor-konuşuyorsanız; sağ sol, o parti şu parti, iktidar muhalefet zemininde yürümemelisiniz. Tarafınız bellidir; siz hakikate talipsinizdir ve sadece hakikate taraf olabilirsiniz. Zulmü...
Teolojik alanda yazıyor-konuşuyorsanız; sağ sol, o parti şu parti, iktidar muhalefet zemininde yürümemelisiniz. Tarafınız bellidir; siz hakikate talipsinizdir ve sadece hakikate taraf olabilirsiniz. Zulmü alkışlamamalısınız. Hakkı-doğruyu-mazlumu-ezileni tutup kaldırmalısınız. ‘Birilerinin keyfi için geçmişe sövemeyeceğiniz’ gibi birilerinin keyfi için yanlışa fetva da vermemelisiniz. Ölçü bellidir: “Dosdoğru olmak.” Siyaset yapacaksanız cübbenizi çıkartır konuşursunuz. Dinleyenler de “siyaset yapıyor” der ve geçer. Bu, Diyanet İşleri Başkanı için de böyledir, ilahiyat profesörü ya da imam/müezzin için de. Tanrısal alanı egonuza, çıkarınıza, makamınıza, birilerinin siyasi geleceğine kurban etmemelisiniz. Hesabı önce dünyada, sonra ahirette verecek şekilde hareket etmek her sorumluluk sahibi için geçerlidir ancak dini-diyaneti konuşanlar için olmazsa olmazdır. Hele iktidara yakın olup fikirlerinin ve tavsiyelerinin dikkate alındığını bilen kişi, toplumun her ferdinin (inancına, siyasi duruşuna bakmadan) vebalini taşıdığını unutmamalıdır. Bunları neden söyledim; geçen hafta Akif Beki’nin “Dünyaya adalet...