İnsanlar sadece izlemekle yetiniyordu...

Hayatımda birine uçarak atılan kafaya bu kadar sevineceğim aklıma bile gelmezdi. Şiddete karşıydık değil mi? Öyle öyle ama güçsüze uygulanan şiddete pek de kimse karşı değil. Yetti yani! En son...

Hayatımda birine uçarak atılan kafaya bu kadar sevineceğim aklıma bile gelmezdi. Şiddete karşıydık değil mi? Öyle öyle ama güçsüze uygulanan şiddete pek de kimse karşı değil. Yetti yani!
En son olayımız şu şekil:
Mehmet T., kendisinden boşanmak isteyen Nevin T.'ye, Kağıthane'de sokak ortasında kafa atarak, elindeki cisimle yüzüne gözüne vurarak saldırıyor. Dövüyor, yerlerde yuvarlıyor. Kadın, "Yardım edin, beni öldürecek!" çığlıkları atıyor.

BİR DE ŞİKAYETÇİ OLMUŞ
Kamera görüntüleri ortada...
Sanırsınız ki, ıssız bir yer Kağıthane...
O sırada olayı gören Kağıthane Belediyesi temizlik görevlisi Emre Derebaşı, karısına kafa atan adama koşarak kafa atıyor ve onu dövüyor.
Görüntülere bakıyoruz ki, meğer çevre tıklım tıklımmış. Kocasından dayak yiyen kadına kılı kıpırdamayan o çevre, iki erkeğin kavgasına anında birlik duygusuyla yanarak toplaşıveriyor.
Araya girenler, çorbada benim de tuzum bulunsun diye kocaya bir tekme savuranlar, mahalledeki olayı kaçırmak istemeyenler, falanlar filanlar.
Sonrası polisler, ifadeler... Kamera kayıtları ve onlarca insanın şahitliğinde, ayan beyan karısına meydan dayağı atan o aşağılık adam ise pişkin pişkin "Yooo ben dövmedim, adam geldi beni dövdü" diyerek elini kolunu sallaya sallaya, bir de üstüne Emre Derebaşı'ndan şikayetçi olarak sokaklara geri dönüyor. Belki de yarım kalan dayağını tamamlamak üzere, boşanmak isteyen karısının evine gidiyor.
Yani bir kere daha gördüğünüz gibi, sokak ortasında evire çevire kadın dövmenin hiçbir cezası yok! Sen de döv Hasan, sen de döv Mustafa, haydi sen de çekimser olma Hüseyin!
Evli ve iki çocuk babası Emre Derebaşı, "Elindekini sopa zannettim.
İnsanlar sadece izlemekle yetiniyordu, kadın beyin kanaması geçirebilirdi, müdahale ettim. Yine olsa yine müdahale ederim" diyor. Ben de olsam anında müdahale ederdim Emre Derebaşı gibi... Artık geçtim dayağı, bir erkeğin kadına bağırmasına bile tahammülüm kalmadı çünkü.
Tahammülümün kalmadığı başka şeyler de var elbette. Mesela bu adamların anında salıverilmesine tahammül edemiyorum. Kadınları gündüz vakti sokak ortasında dövebilecek cesareti aldıkları sisteme tahammül edemiyorum.

TEPKİSİZLİK DE SUÇTUR
Kadınların çocukları için susmak, sinmek zorunda olmalarına, onları döven adamlarla aynı yastığa baş koyma mecburiyetinde hissetmelerine, ailelerin 'Kol kırılır, yen içinde kalır' muhabbetiyle binlerce, milyonlarca kadının yaşama ve mutlu olma hakkını ellerinden almalarına...
Çaresiz kadınların gerçekten sığınacak bir yer bulamayışına, o bitmeyen korkuya, umutsuzluğa tahammül edemiyorum.
Ve en çok ama en çok Emre Derebaşı'nın da dediği gibi; haksızlığı, şiddeti, dayağı, kötülüğü sadece izlemekle yetinen insanlara tahammül edemiyorum. Tepkisiz kalanlar, suçu işleyenler kadar suçludur gözümde.
Tekrar söylüyorum; gereken cezalar çıkmazsa, dayakçı pislik adamlar içeri tıkılmazsa bu iş çığrından çıkacak.
Biz kadınların da sabrı bir yere kadar.
Bastırılan, aşağılanan, haksızlığa uğrayan her grup, her sınıf, her insan bir gün intikamını alır, değil mi?
Dayak videosu izleyip sevincimizden Meksika dalgası yapar hale geldik, bilmem farkındalar mı...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fenerbahçe cinsiyetçi ayrımcılığa dur diyor 15 Kasım 2018 | 4.327 Okunma Yağmur’un sınavı ve babasız kızlar... 14 Kasım 2018 | 6.255 Okunma Çağan Irmak’a ‘Issız adam’ sürprizi 12 Kasım 2018 | 4.476 Okunma Hazar Ergüçlü-Onur Ünlü çiftine çifte standart 08 Kasım 2018 | 3.965 Okunma Polisi aramayan da suça ortaktır! 07 Kasım 2018 | 3.848 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar