Katar Krizi: Kim kimdir?

Katar krizinin altında enerji savaşlarından İran’a, tarihi husumetlerden keyfi efelenmelere kadar birçok neden var. Ama en önemli neden hiç kuşkusuz “İslami hareket” olarak isimlendirilebilecek bölgedeki İslami muhalefet...

Katar krizinin altında enerji savaşlarından İran’a, tarihi husumetlerden keyfi efelenmelere kadar birçok neden var. Ama en önemli neden hiç kuşkusuz “İslami hareket” olarak isimlendirilebilecek bölgedeki İslami muhalefet ya da direniş hareketleri. İslami hareket bağlamında Katar krizinde kim nerede duruyor?

FİLİSTİN: Filistin ve Kudüs meselesi İslam coğrafyasındaki tüm muhalif İslami hareketlerin merkezinde yer alıyor. Bağımsız ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadıkça coğrafyamıza huzur gelmesi imkânsız. Batılılar ve Siyonistler ise bu konuda en küçük bir olumlu yaklaşım sergilemiyorlar. Bölge ülkelerindeki yönetimler, Filistin meselesinde tabandan gelen baskı ile Batı’nın baskısı arasında sıkışmış durumdalar.

İSLAMİ HAREKETLER: Bölgedeki haksızlık, adaletsizlik, sömürü, eşitsizlik, zulüm, baskı ve yoksulluk tabanın da desteklediği Hamas, İhvan gibi İslami hareketler doğurdu. Bu hareketler El Kaide, DAİŞ gibi terörist hareketlerden çok farklılar. Barışçıllar, haklılar ve halkla güçlü diyaloglar kuruyorlar. Her ne kadar terör örgütü olmasalar da, Filistin meselesinde hassas oldukları, bölgedeki statükoyu, sınırları, zulmü, yoksulluğu sorguladıkları için hem bölge ülkelerinin yönetimleri, hem de Batı tarafından sevilmiyorlar. Türkiye’de AK Parti de zaman zaman bu parantezin içine dahil ediliyor ve başarılı bir model olduğu için de statükoya “tehdit” olarak görülebiliyor.

ABD VE AB (BATI): Bütün refahları, zenginlikleri, hatta tüm medeniyetleri İslam coğrafyasındaki petrolün ve akan kanın üzerine kurulu. 100 yıl önce yaptıkları kurgu ve paylaşımın bozulmasını istemiyorlar. Kendi elleriyle kurdukları İsrail’e karşı hiçbir direniş ve muhalefete tahammülleri yok. Petrol ve doğalgaz ülkelerine aktığı müddetçe İslam coğrafyasında akan kanın hiçbir kıymeti yok; hatta petrol ve doğalgaz daha çok aksın diye, daha çok kan akıtmaya da hazırlar. İslami hareketlerin kendilerini sorgulamasından hazzetmiyorlar. Seçim yoluyla bile olsa, İslami hareketlerin İslam ülkelerini yönetmesine asla rıza göstermiyorlar.

SUUDİ ARABİSTAN: Her türlü muhalefeti ve İslami hareketi hanedanlığına büyük tehdit olarak görüyor.

MISIR: Darbe yönetimi, hem seçimle işbaşına gelen ve devirdiği İhvan’ı, hem de dünyadaki diğer İslami hareketleri düşman olarak görüyor. İslami hareketleri düşman olarak gören her ülkeyle ittifak yapıyor. Batı’dan ve İslami hareket düşmanı ülkelerden destek görüyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür? 13 Mayıs 2024 | 656 Okunma Unutma sakın! 10 Mayıs 2024 | 421 Okunma Siyasette yumuşama: Mümkün mü? 06 Mayıs 2024 | 631 Okunma İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon 03 Mayıs 2024 | 4.801 Okunma Şule öğretmen ve yeni maarif modeli 29 Nisan 2024 | 1.700 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar