Yalanlar ve gerçekler...

"Irkçılık” berbat bir kavram.  Daha berbat olanı, içinde taşıdığın iğrenç duyguyu Türkçe’ye olan hakimiyetin ile insanlara zararsız görünen cümleler arasına saklamak....

"Irkçılık” berbat bir kavram.  Daha berbat olanı, içinde taşıdığın iğrenç duyguyu Türkçe’ye olan hakimiyetin ile insanlara zararsız görünen cümleler arasına saklamak. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ün dünkü “Maalesef ne diyorsam o olacak” başlıklı yazısına sıkıştırılmış şu cümle, söylediğimin önemli bir örneği: Ve Türkiye, kendi toprağında kalan 2 milyon Suriyeli ile en az 20 yıl bu sorunun üzerinden gelmeye uğraşacak ve ne yazık ki gelemeyecek. 

Bu cümleyi tersten okuyun: Bir diktatörün halkına karşı gerçekleştirdiği kıyımdan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuk 2 milyon sivili neden aldık, onlar zaten Ortadoğu bataklığının öldürülseler de kimsenin umursamayacağı paryalarıydı, kaderlerine terk etmeliydik.

Yazılan cümle ne kadar yerli yerinde duruyor ama, arkasındaki gerçek düşünce kendini gösterince korkunç di’mi?

Gelin, gerçekleri konuşalım...

Yazarı, tebrik ediyorum. Sahip olduğu fikir kırıntılarını “stratejik öngörü dehası” kimliğine ulaştırmayı iyi başarıyor, ama -ne yazık ki- gerçeklerden hayli uzakta.

Son sözü baştan söyleyelim: Türkiye’nin 4 yıldır sürdürdüğü Suriye politikası doğrudur. Neden?

1. Beşar’ın kendi halkına silah çektiği anda, bir “vekalet savaşı”nın kuklası olduğunu ilk biz fark ettik. Hava savunma sistemini Rus teknik personele, ordusunu da İranlı generallere teslim etmiş bir azınlık diktatörüyle karşılaştık.

2. ABD başta Batılı müttefiklerin Beşar’ın hızlı yıkılmasına izin vermemeleri, asla bir sürpriz değildir. Onlar, ülkedeki vekalet savaşının Suriye’yi de Irak gibi büyük bir çöküşe sürükleyeceğini ve bu yolla İsrail’in bölgedeki güvenliğinin garanti altına alınacağını hesap ettiler. Böyle de oldu.

3. Türkiye’yi dinlemediler. Bu tarihi hata, dört Arap başkentinin, (Bağdat, Şam, Beyrut ve Sanaa) İran kontrolüne girmesine neden oldu. İran, Şii yayılmacı politikalar ile dört Arap devletini kontrolü altına alırken pompalanan algı, Türkiye’nin “Sünnici” politika izlediği yönündeydi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan'ı ezdirmez, İsrail'i tehdit ettirmezler… 14 Eylül 2020 | 1.220 Okunma “Vekil devletler” çağında biz gidersek, İsrail de gider… 10 Eylül 2020 | 2.558 Okunma Bunun için “Yeniden Kuvvayı Milliye Ruhu” diyoruz… 07 Eylül 2020 | 2.597 Okunma S-400'leri derhal aktive edin, bunu da duyurun!.. 03 Eylül 2020 | 3.428 Okunma Bugün Trablus'ta en kritik gün… 31 Ağustos 2020 | 3.686 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar