Hani helalleşme istiyordunuz, hani Temel bey CHP’ye kefil oluyordu!

Temel Karamollaoğlu, CHP‘ye kefil oldu ya, Kemal Kılıçdaroğlu’na kefil oldu ya! 

Siyasette dengeler altüst oldu.

Son yıllarda ne okullarda, ne resmi kurumlarda ne de özel işyerlerinde başörtü diye bir sorunumuz kalmamıştı..

Ama CHP bu.

Engelleme yapamazsa, yasaklarla gündeme gelemezse, bir kavga çıkarıp, huzursuzluğa sebep olmaktan kaçınmaz.

Hiçbir şey yapamazsa, oturur, oturur “bu sorun gündemden çıktı ama. Bir de güvenceye kavuşturalım” der..

Yine kavgaya zemin hazırlar.

Nitekim, başörtü için de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kıvılcımı çaktı..

Hiçbir yerde başörtü ile ilgili sorun olmadığı halde..

Durduk yerde “Kanuni güvence getirelim” dedi..

Oysa kendileri itiraz etmeseler, bu ülkede ne geçmişte, ne bugün, ne de gelecekte başörtü diye bir sorun olması mümkün değil..

CHP için milyonların isteği, “Gölge etme, başka ihsan istemem” olduğu halde, onlar “kanuni güvence” adı altında bir ihtilaf daha oluşturdular..

“Kanun iptal olabilir. Anayasal güvence olsun” denilince de..

Şimdi başladılar acı acı kıvranmaya..

AK Parti anayasa değişikliğini hazırladı, TBMM’ye verdi.

Cumhur İttifakı’nın diğer üyeleri, MHP ve BBP de değişikliğe destek verdiler..

Saadet Partisi’nin tek milletvekili Abdülkadir Karaduman da, değişiklik teklifine imza verdiğini açıkladı..

Teklif metni hazır olmadan önce, AK Parti temsilcileri, TBMM’de grubu bulunan partileri ziyaret etmişti..

CHP’yi ziyareti haber olmadı..

İP’i ziyaretleri haber olmadı..

Başörtü değişiklik teklifi için HDP’yi ziyaretleri, “yeni çözüm süreci” diye, çarpıtılarak haberleştirildi..

Değişiklik teklif metni netleşti, TBMM’ye verildi..

Şimdi yeniden grubu bulunan partilerden randevu isteniyor..

Bazı milletvekilleri başörtülü olan HDP, başörtünün anayasal güvenceye kavuşturulması amaçlı Anayasa değişikliği teklifine destek verilmesi için AK Parti’nin randevu talebini reddetti..

Kürt vatandaşlarımızın 35 yaş üstü hemen tamamı başörtülüdür..

Kürt vatandaşlarımızdan yoğun olarak oy alan HDP’nin ateist yöneticileri ise, başörtü karşıtlıklarını ifşa ederek, AK Parti’nin randevu talebini reddediyorlarsa, vazife Kürt seçmenlerimize düşüyor..

Düne kadar, dindar Kürt kardeşlerimiz, “Ama.. mama.. Fakat.. “ diyerek..

“Biz ateizmi savunmuyoruz. Ama Kürt nüfusun ezildiğini, haksızlıklara maruz kaldığını siz de kabul edin. Biz HDP’ye oy verirken, ateist yöneticileri onaylamıyoruz” diyenler, artık bu zinciri kırmaları gerekir..

Görüyorsunuz işte, nasıl da CHP’nin yasakçılığını kendilerine rehber edinmişler..

Yapacakları, “Buyrun gelin, çayımızı için” açıklaması iken.

Eğer şu veya bu konuda, AK Parti’ye gönül koydu iseler..