Gün doğmadan neler doğar

7 Haziran sabahında azıcık şaşkındık. 10-15 gün sonra kendimizi toparladık ve eksiğimizi bulduk: Eğer tekrar seçime gider ve tek başımıza iktidar olabilirsek tekrar eski güzel günlere döneriz...

7 Haziran sabahında azıcık şaşkındık.

10-15 gün sonra kendimizi toparladık ve eksiğimizi bulduk:

Eğer tekrar seçime gider ve tek başımıza iktidar olabilirsek tekrar eski güzel günlere döneriz, dedik.

Şimdi eski güzel günlere dönmek için neyimiz eksik?

Diyorlar ki yeni eksiğimiz anayasa.

Sözün gelimi anayasa.. Yoksa masallardaki gibi gözünüzü kapatın, 10'a kadar sayın sonra açın dedikleri zaman dünyanın en güzel anayasası sizin olacak, deseler razı değiliz. Biz yeni bir anayasa değil başkanlık sistemi istiyoruz.

Aslında istediğimiz sistem 923-960 arasında uygulanan sistem. O ara dönemdeki sistemin adı da parlamenterdi ama fiilen başkanlıktan cazipti.

Peki bu geçişin nasıl olacağını hayal ediyoruz.

İhtimalli hesabımız var mı? Yani şu yoldan gideriz olmazsa buraya saparız, orada bir sıkıntı çıkarsa şöyle döneriz, yine de olmazda böyle bir çıkış kapısı buluruz veya var gibi bir hesabın içinde miyiz.. Yoksa her halükârda olacak hesabı mı yapıyoruz.

En azından nasipse, hayırlı ise, biz elimizden geleni yaparız olmazsa ne yapalım düşüncemiz var mı?

Partiler arasında anayasa konusunda uzlaşma olmaz. Olsa da bizim bu talebimizi karşılayacak şekilde olmaz. Ne olur?

İstikşafi görüşmelerde olduğu gibi usulen gidilir, gelinir, toplanılır veya toplanılamaz.. Bu biliniyor olduğuna göre arzumuza hangi yoldan ulaşmayı düşünüyor olabiliriz?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Bu devlet işi" demişler.. 11 Mayıs 2017 | 651 Okunma Hüsranla biten hikâye.. 10 Mayıs 2017 | 512 Okunma Şehirle beraber büyüyen çocuklar... 09 Mayıs 2017 | 500 Okunma Yaşanmış istihbarat fıkrası... 05 Mayıs 2017 | 376 Okunma Muhafazakâr-Lümpen 04 Mayıs 2017 | 516 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar