Andımız karşıtlarının beş türlü riyakârlığı

BİRİNCİ TÜR RİYAKÂRLIK: “Minnacık çocuklara soğukta yemin mi ettirilir” derler... Ama minnacık çocukların tacize falan uğramasına pek ses etmezler. İKİNCİ TÜR...

BİRİNCİ TÜR RİYAKÂRLIK: “Minnacık çocuklara soğukta yemin mi ettirilir” derler... Ama minnacık çocukların tacize falan uğramasına pek ses etmezler.

İKİNCİ TÜR RİYAKÂRLIK: ‘Andımız’la faşizm arasında kolaylıkla bağ kurarlar... Ama en azılı baskı politikalarına destek vermekten kaçınmazlar.

ÜÇÜNCÜ TÜR RİYAKÂRLIK: “Çocuklara devlet ideolojisi benimsetilemez” derler... Ama hayallerinde hep kafalarına göre nesiller yetiştirmek vardır.

DÖRDÜNCÜ TÜR RİYAKÂRLIK: “Çağdaş dünyada kaldı mı böyle uygulamalar” derler... Ama çağdaş dünyada var olan şeylere “Bize uymaz” diye itiraz ederler.

BEŞİNCİ TÜR RİYAKÂRLIK: “Danıştay’ın verdiği karar baştan sona yanlıştır” derler... Ama yeri geldiğinde “Yargı kararıdır, biz karışamayız” derler.

ŞAŞKINLIKLA

İstanbul Barosu seçiminin yapıldığı binanın önünden geçerken ŞAŞKINLIKLA şöyle dedim: “Aboooo! İstanbul’da ne kadar da çok avukat varmış”.

Yan taraftaki masada hararetli bir futbol tartışmasının tam ortasından fırlayan şu cümleyi ŞAŞKINLIKLA işittim: “İçimden Cocu’yu Suudi Konsolosluğu’na yollamak geçiyor”.

“Bahçe Duvarından Aştım” türküsünü bambaşka sanatçılardan dinledikçe ŞAŞKINLIKLA fark ettim ki... “Hele” sözcüğünü Neşet Ertaş kadar tatlı telaffuz eden yok.

CHP’DEN SON DAKİKA YEREL SEÇİM DEDİKODULARI


İstanbul için Kemal Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki isim, Sabancı Holding Çimento Grubu Başkanı Tamer Saka imiş... Fakat Kemal Bey’in etrafındakiler, “Etme, eyleme... Bu ikinci bir Ekmeleddin vakası olur... Bu kişiyi tanıtmak için bile en az iki sene gerekir. Yapma bunu... Bu olacağına Muharrem İnce olsun” diyorlarmış.

Büyükçekmece’de Hasan Akgün, Silivri’de Özcan Işıklar, Şişli’de Mustafa Sarıgül, Kadıköy’de Şerdil Dara Odabaşı hemen hemen kesin gibiymiş... Beşiktaş için mevcut başkan Tahir Doğaç’ın da adı geçiyormuş...

Ankara için Kemal Bey’in aklı ve gönlü Mansur Yavaş’tan yanaymış... Henüz Mansur Yavaş’la bir temas kurulmamış... Yavaş’a teşkilattan tepki varmış... Alternatif olarak Bülent Kuşoğlu’nun adı geçiyormuş... Ama arayış sürüyormuş...

Adana’da Zeydan Karalar, Mersin’de Ecevit’in kültür bakanı İstemihan Talay, Antalya’da Muhittin Böcek, Aydın’da Özlem Çerçi, Manisa’da Özgür Özel, Balıkesir’de Ahmet Akın, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen... Bunlar kesin gibiymiş... İzmir ise tam bir kaynayan kazanmış... Çok aday varmış, iki ayrı anketle bir isim belirlenecekmiş.

MESELENİN ÖZÜNÜN ÖZÜNÜN ÖZÜ!

‘ANDIMIZ’I İSTEYENLER DİYORLAR Kİ:

Biz Türk’ü bir ırk olarak tanımlamıyoruz. Öyle olsa “Ne mutlu Türk olana” denirdi. Oysa “Ne mutlu Türküm diyene” deniliyor. Türklük vatandaşlık bağına işaret ediyor, etnik kökene değil... Etnik kökeni ne olursa olsun her Fransız’ın kendisine Fransız demesi gibi bir şey...

‘ANDIMIZ’I İSTEMEYENLER DİYORLAR Kİ:

“Türk” tabiri, bal gibi de bir ırka işaret etmektedir. Bu ülkede başka ırklar varken neden hepimiz kendimizi “Türk” olarak niteleyelim ki! Sen “Türküm” demeyi mutlulukla özdeşleştirirsen ben de “Kürdüm” demeyi mutlulukla özdeşleştiririm... Böyle olmaz.

Birbiriyle taban tabana zıt, uzlaşmaz, bir araya gelmez, aynı çizgide buluşmaz iki yaklaşım!

Aslında meselenin özünde “ANDIMIZ” falan yok, meselenin özünde bu var.

Bu iki yaklaşım arasındaki uzlaşmaz çelişki devam ettiği müddetçe...

Başta “ANDIMIZ” olmak üzere birçok konuda toplumsal uzlaşma hayal olarak kalır, kalıyor, kalacak.

Yani, bizim büyük çaresizliğimizdir bu!

Biri yapsın bunu

Biri Meral Akşener’e “çemkirme” kelimesinin kendisinin ağzına hiç yakışmadığını söyleyebilir mi?

Biri Bakan Pakdemirli’ye gazetecinin en temel görevinin soru sormak olduğunu hatırlatabilir mi?

Andımız karşıtlarının beş türlü riyakârlığı

SAĞIN TUĞÇE’Sİ SOLUN HİLAL’İ

“ÇAV Bella” şarkısına çektiği klipteki popo sallama sahneleri nedeniyle sol kesimden ağır eleştiriler alan Hilal Cebeci, o gün bugündür kendisinin aslında nasıl hızlı bir solcu, müthiş bir devrimci olduğunu anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor...

Gözünüz aydın ey sağcılar!

Sizin nasıl Tuğçe Kazaz’ınız varsa...

Artık solun da bir Hilal Cebeci’si var.

Andımız karşıtlarının beş türlü riyakârlığı

HİÇ YAKIŞMIYOR AMA BAY ALİ KARACAN!

BAY Ali Karacan...

Bir kadınla birlikte olmuşsunuz, bir çocuğunuz olmuş, ancak anlaşamamışsınız ve ayrılmışsınız. Buraya kadar her şey normal...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Müzakere ve mücadele üzerine yedi şey 26 Nisan 2024 | 18 Okunma Kaldırıp attım o park yerini 25 Nisan 2024 | 6.290 Okunma Siyasi partilerin yedi ölümcül günahı 23 Nisan 2024 | 2.493 Okunma Utanmaktan söz eden utanmaz 22 Nisan 2024 | 5.020 Okunma Şeyh Edebali yaşasaydı bunlara şunları derdi 21 Nisan 2024 | 1.424 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar