Spor ve siyaset kıskacındaki Atatürk!..

Sporun dirilişi de, siyasetin dirilişiyle olsun, temennisiyle başlamak istiyoruz yazımıza. Vakit şimdi, sofraya tok oturup, aç kalkma vakti. Zaman şimdi sözün özünü konuşma, doğrularla yüzleşme zamanı. Ne...

Sporun dirilişi de, siyasetin dirilişiyle olsun, temennisiyle başlamak istiyoruz yazımıza. Vakit şimdi, sofraya tok oturup, aç kalkma vakti. Zaman şimdi sözün özünü konuşma, doğrularla yüzleşme zamanı. Ne demek doğruları dillendirmek menfaati sekteye uğratması? Yarının geç olmaması için, düşündüğümüzü bugün söylemeyeceğiz de ne vakit söyleyeceğiz. Bilgi ve beceriyi bugün uygulamayacağız da ne vakit hayata geçireceğiz... 

Tüm bunlara değinme gerekçemiz, bir hafta içerisinde spor ve siyasetin içerisinde ki gelişmelerden kaynaklanıyor. Ali Karahasanoğlu Ağabeyimiz ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ başlıklı yazısında değindiği gibi “…Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Tribünleri doldurun dedi…’ diye, Futbol takımının mağlubiyeti üzerine ‘Yendik, yendik… Tayyip Erdoğan’ı işte yendik’ diye sevindirik oluyorsunuz…Parti genel Başkanı Meral Akşener’in ‘Galatasaray 2-0 Recep Tayyip Erdoğan’ sloganik ifadeye ne demeli?..” Evet, ne demeli!..

Sporun siyasetle iç içe geçmemesi gerekir (miş!) Bu anlayış ve yaklaşım, kime göre ne manaya gelir. Fikirlerimiz menfaatlerimize göre şekle büründürüyorsak, yazık ve günah değil mi, o çıkarlara alet edilenlere. Azınlığın oluşturduğu belli bir kesimin, tribünlerden yükselen sese bakar mısınız; ‘Biz Atatürk’ün askerleriyiz’ Ne oluyoruz! Atatürk eğer ‘siyasi’ bir liderse, isminin ‘futbolun’ oynandığı ve milyonların izlediği mekânlarda ne işi olabilir? Bugün yaşasa, kendisi de bu durumdan rahatsız olurdu, emin olun. Çünkü işin içinde, isminin kullanıldığı yerde, çıkar, menfaat ve rant var…

Hatırlayın Gezi Parkı olaylarını ve bu olaylarda, iyi niyet taşımayan ve kendilerini Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor gibi Kulüplerinin atkısı / formasıyla ‘makyaj’ büründürenleri. Amaçları belliydi! Şimdi soruyorum, benzer düşüncecinin ‘oyunculuğunu’ yapıp, bugün Atatürk ismini her defasında ‘tribünlere’ taşıyıp, cumhuriyetin kurucusunun ismini, öfke ve nefret söylemlerine malzeme için kullananları. Yetmedi, CHP başta olmak üzere, kendisine siyasi rant aracı olarak kullanan ‘siyasilere’ ne demeli!.. 

Nerede kaldı, Atatürk’ü Koruma Kanunu! Neden işletilmiyor, böyle durumlarda. Yoksa bu kanunlar ‘cumhuriyetçiyiz’ maskesi adı altında resmen ayrımcılık yapanlar için geçerli değil mi? Bakın, gelişmeler Atilla Gökçe’yi bile rahatsız ettiyse, sürecin ‘vahametini’ varın siz düşünün. ‘Erdoğan kimi işaret ediyor?’ başlıklı yazısında Ne diyor Gökçe: “Sadede gelelim... Bakın Başakşehir de Galatasaray’a yenildi. Zevzekler de sustu. Cumhurbaşkanı, siyasetçi olarak gittiği her yerde yerel bir konuya değinerek sıcak mesajlar verir... Başakşehir konuşması da onlardan biri... Kazan kaynatıp insanları fokurdatmanın alemi yok!”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Soykırımcı İsrail’e üniversite ve spor sahalarında da lanet yağıyor!... 26 Nisan 2024 | 45 Okunma Futbol Federasyonu başkanı kim olmalı? 24 Nisan 2024 | 157 Okunma Sürdürülebilir ‘özel gereksinimli’ spor faaliyetleri ve TFF örneği 21 Nisan 2024 | 29 Okunma Paris Olimpiyatları, Hera tapınağı ve Gazze katliamı… 19 Nisan 2024 | 38 Okunma TFF’ye yabancı başkan (mı!) 17 Nisan 2024 | 100 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar