Ukrayna’yı Joe Biden mahvetti..

Pazar günü “CNN”den Dana Bash’in programına konuşan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz Ukrayna’nın NATO’ya üye olamaya-cağını bir kez daha vurguladı. Waltz’a göre, Ukrayna’nın NATO’ya üye olduğu, ardından ABD’nin 5. Madde açısından yükümlülük altına girdiği ve ABD birliklerinin doğrudan Ukrayna’yı savunduğu bir senaryo söz konusu olamaz. Waltz’ın açıklamasının Volodimir Zelenski’ nin Beyaz Saray ziyaretinde kamuya açık şekilde gerçekleşen üçlü ağız dalaşının ardından gelmesi dikkat çekici

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Pazar günü “CNN”den Dana Bash’in programına konuşan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz Ukrayna’nın NATO’ya üye olamaya-cağını bir kez daha vurguladı. Waltz’a göre, Ukrayna’nın NATO’ya üye olduğu, ardından ABD’nin 5. Madde açısından yükümlülük altına girdiği ve ABD birliklerinin doğrudan Ukrayna’yı savunduğu bir senaryo söz konusu olamaz.

Waltz’ın açıklamasının Volodimir Zelenski’nin Beyaz Saray ziyaretinde kamuya açık şekilde gerçekleşen üçlü ağız dalaşının ardından gelmesi dikkat çekici tabii. Zelenski Beyaz Saray’dan kovulduysa da İngiltere’de kahraman gibi karşılanarak ağırlandı. Waltz’un açıklamaları İngiltere ve NATO’nun diğer Avrupalı üyelerine yönelik bir mesaj olarak yorumlanabilir.

Waltz, ABD’nin tam desteği olmadan Ukrayna’nın hiçbir yere varamayacağını ima ediyor. Yani Zelenski’ye şunu demek istiyor: NATO’yu unut. O güvendiğin Avrupa seni bir yere taşıyamaz, biz ne dersek harfiyen yap, böylece Ukrayna’da elinde kalanı kurtarabilirsin.

Ukrayna’nın trajedisi, ABD’nin şimdi söylediğini 10 yıl önce söylememiş olması. ABD’nin NATO üyeliği için Kiev’e ümit vermesi Ukrayna’nın başını yaktı. Ukrayna bir umut işkencesine maruz bırakıldı ve mutlu son da yok. Biden Yönetimi’nin Ukrayna’nın NATO üyeliğini ancak savaş bittikten sonra değerlendirebileceğini söylemesiyse savaşın uzamasından başka bir işe yaramadı. Zaten ‘Biden Amerikası’nın amacı da Rusya’nın olabildiğince zayıflatılmasıydı.

“Soğuk Savaş”ın kapanış sahnesinde yer alan isimlerden, uluslararası ekonomi profesörü Jeffrey Sachs, Biden Yönetimi’nin Ukrayna politikasının savaşı getirdiğini savunuyor. BM’de sürdürülebilir kalkınma alanında önemli görevler yapan Sachs 36 yıldır ABD, Avrupa ve Rusya ilişkilerinin göbeğinde yer aldı. Sachs 1989’da Polonya Hükümetinin, 1990-1991’de Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un, 1991-1993’te Rusya lideri Boris Yeltsin’in ve hemen ardından Ukrayna’da Leonid Kuçma’nın ekonomi ekiplerine danışmanlık yaptı.

Prof. Sachs Şubat ayında “Avrupa Parlamentosu”nda düzenlenen bir etkinlikte “Barışın Jeopolitiği” başlıklı bir konuşma yaptı. Sachs, Soğuk Savaş sonrasında ABD’nin NATO’nun Doğu’ya genişleme plânının Ukrayna’nın nasıl felakete sürüklediğinin hikâyesini anlatıyordu.

2021 yılı sonlarında Putin, biri Avrupa, diğeri ABD ile olmak üzere iki güvenlik anlaşması taslağı masaya getirmişti. En önemli anlaşmazlık sebebiyse Ukrayna’nın NATO üyeliğiyle ilgiliydi. Ukrayna’ya NATO kapıları kapanmadığı takdirde savaşın kapıda olduğunu tahmin eden Prof. Sachs derhal ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ı aramıştı. Sachs, bir saat kadar süren telefon görüşme-sinde Sullivan’a nasıl yalvardığını şu sözlerle anlatıyordu:

“Jake, savaştan kaçın. Kaçınabilirsin. ABD’nin tek yapması gereken ‘NATO Ukrayna’ya genişlemeyecek’ demek. O da bana ‘NATO Ukrayna’ya genişlemeyecek, endişelenmeyin’ dedi. “Jake, bunu herkesin önünde söyle” dedim. “Hayır. Hayır. Hayır. Bunu alenen söyleyemeyiz” dedi. “Jake, olmayacak bir şey için savaş mı çıkaracaksın?” dedim. “Merak etme Jeff, savaş olmayacak” dedi.

Prof. Sachs’ın uyarısı fayda etmeyecekti. Sonrasında ne olduğunu biliyoruz. Biden yönetimi NATO’nun genişlemesi konusunda müzakereyi reddetti. Böylece savaşın kapıları açılıverdi.

Prof. Sachs’a göre NATO’nun en aptalca fikri, NATO Antlaşması’nın 10. Maddesine dayanan sözde açık kapı politikasıdır. NATO’nun yani ABD’nin sınırlarına doğru geldiğini gören Rusya’nın tepkisiyse umursanmıyordu. Prof. Sachs konuşmasında buna da şöyle değiniyordu:

“Meksikalılara ve Kanadalılara ‘Sakın denemeyin’ diyorum. Biliyorsunuz, Trump Kanada’yı ele geçirmek isteyebilir. Bu durumda Kanada hükümeti Çin’e ‘Neden Ontario’da bir askeri üs inşa etmiyorsun?’ diyebilir. Ben bunu tavsiye etmezdim. ABD ‘Bu açık bir kapı. Bu Kanada ve Çin’in işi, bizim değil’ demez ve Kanada’yı işgal eder.

Ancak Avrupa’daki, bu Parlamento’daki, NATO’daki ve Avrupa Komisyonu’ndaki yetişkinler NATO genişlemesinin Rusya’yı ilgilendirmeyeceği gibi saçma bir mantrayı tekrarlıyorlar. Bunlar saçma sapan şeyler. Bu bebek jeopolitiği bile değil. Bu sadece hiç düşünmemektir. Dolayısıyla, Ukrayna Savaşı Şubat 2022’de Biden Yönetiminin herhangi bir ciddi müzakereyi reddetmesiyle tırmanmıştır.”

Prof. Sachs’ın konuşması nasıl bir yankı yaptı, bilmiyorum. ABD ve Avrupa arasındaki makasın iyice açıldığıysa bir vakıa. Trump Ukrayna’yı istenmeyen bir bebek gibi ortada bırakırken, İngiltere bu bebeği sahiplenerek “Biden Amerika’sı”nın yolunu izliyor. Şimdilik durum, bu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Anti-Filistinizm 25 Mart 2025 | 48 Okunma Barış güvercini mi, savaş şahini mi? 23 Mart 2025 | 108 Okunma Avrupa’nın Trump krizi geçici mi? 18 Mart 2025 | 59 Okunma Çataldaki ülke! 16 Mart 2025 | 45 Okunma Ukrayna’yı Joe Biden mahvetti.. 04 Mart 2025 | 126 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar