Sultan Abdülhamid’i anlamak..

Merhum Sultan II. Abdülhamid'i her şeyden evvel dönemin kendine özgü koşulları içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Abdülhamid'in devrilmesinden sonra cereyan eden gelişmeler bütün sonuçlarıyla...

Merhum Sultan II. Abdülhamid'i her şeyden evvel dönemin kendine özgü koşulları içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Abdülhamid'in devrilmesinden sonra cereyan eden gelişmeler bütün sonuçlarıyla tamamlandığı için artık bu dönemi çok daha rahat kritik edebiliyoruz.
Abdülhamid'i devirerek imparatorluğun eski görkemine kavuşacağına inanan “İttihatçılar”, büyük bir bozgunla sonuçlanan “Balkan Savaşları”yla nasıl bir tehditle yüz yüze olduklarını anladılar. Balkan savaşları, “hürriyet ve müsavat” gibi cazip sloganlarla imparatorluğun bütün unsurlarını kaynaştıracaklarını zanneden İttihatçılar'ı sükut-u hayale uğrattı. İngiltere ve Fransa başta olmak üzere emperyalist devletlerin İttihatçılardan beklentisi Osmanlı'yı diriltmeleri falan değildi. İttihatçılarsa Abdülhamid'i devirerek, “Kanun-i Esasi” ilan ederek, reformlar yaparak 'Medenî Avrupa'nın desteğini kazanacaklarına inanıyorlardı. Halbuki bu Avrupa “Hasta adam” ilan ettiği Osmanlı'nın son nefesini vermesini bekliyordu. İngiltere, Fransa, Rusya nihayet aynı görüşte buluşmuştu. Nitekim I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı bu üç devletle birden savaştı. “Sykes-Picot” gizli anlaşması bu görüş birliğinin bir sonucuydu.
Abdülhamid şehzâdeyken, amcası Sultan Abdülaziz'in 'İngiliz parmağı'nın dahil olduğu bir darbeyle devrilip öldürülmesine tanıklık etti. Sözde reformcu takımın akıl sağlığı bile pek yerinde olmayan Şehzâde V. Murad'ı ısrarla tahta çıkarmaya çalıştıklarına da şahit oldu. İngiliz, oyunu Şehzade Murad üzerinden kurmuştu. Tahtın Murad'tan sonra ikinci namzedi olan Abdülhamid'se o sırada dikkat çekmeyen, zayıf, ihtirassız, kendi halinde bir şehzâde olarak görülüyordu. Abdülaziz devrildikten sonra tahta çıkarılan Murad'ın hastalığı ayyuka çıkınca onun da yerine Şehzade Abdülhamid geçirildi. Darbeciler her istediklerini ona da yaptıracaklarını zannettiler. O zayıf Şehzade, ilk plânda reformcuların isteklerini yerine getirdi. Ancak Osmanlı'nın Rusya ile savaşa sokulup büyük toprak kayıpları verilmesinin ardından Abdülhamid'in sessizce iktidarın iplerini eline geçirmesi herkes için sürpriz oldu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir bardak su, bir varil benzin! 26 Mart 2024 | 128 Okunma Amerika’nın ‘yardım’ tiyatrosu.. 24 Mart 2024 | 70 Okunma Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar.. 19 Mart 2024 | 95 Okunma Ya Beyaz Saray, ya Netanyahu! 17 Mart 2024 | 227 Okunma Tabandan gelen baskı ağızları değiştirdi… 12 Mart 2024 | 514 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar