Hangi istikrar?

Amerikalılar Trump hakkındaki azil soruşturmasının gölgesinde 2020 seçimlerine girmeye hazırlanıyorlar. Öyle anlaşılıyor ki azil soruşturması seçimlerde bir arka fon müziği işlevi görecek. Bu...

Amerikalılar Trump hakkındaki azil soruşturmasının gölgesinde 2020 seçimlerine girmeye hazırlanıyorlar. Öyle anlaşılıyor ki azil soruşturması seçimlerde bir arka fon müziği işlevi görecek. Bu müzik Amerika’nın yeni iç savaşının da başlangıç müziğidir. Öte yandan bu savaş, ABD’nin dış politikasını yakından ilgilendirdiği için ulus-ötesi bir anlam taşıyor. “Ticaret Savaşları”, “Ortadoğu’daki kaos” ve “NATO” ile ilgili tartışmaları hatırlayın.

Soğuk Savaş” döneminde jeopolitik rekabet “ABD” ve “Sovyetler Birliği” arasındaydı. Çin ise “zayıf halka” idi. 1970’lerin başlarında ABD Başkanı Richard Nixon ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger marifetiyle Çin, “Sovyetler Birliği”nden uzaklaştırıldı. Bugün ise Çin, ABD için adeta “Sovyetler Birliği” rolü oynuyor, zayıf halka ise Rusya’dır.

Amerikan stratejistleri için “Çin-Rusya ittifakı” asla gerçekleşmemesi gereken jeopolitik bir hedef teşkil ediyor. Bu stratejistlere göre “Ukrayna meselesi”nde tatmin edilmesi durumunda Rusya’nın doğuya odaklanması ABD için daha yararlı olacaktır. Zira Çin ve Rusya ABD’ye karşı birlikte hareket ediyor görüntüsü verseler bile bu ‘ortaklık’ göründüğü kadar net değil.

Nitekim Trump’ın baş düşmanı olarak görülen liberal milyarder fon yöneticisi George Soros’un, Trump’ın Çin ile ticaret savaşlarını destekleyen açıklamalar yapması bu tezin yansıması. Trump 2017’de, Çin’i çevreleme politikasının ürünü olan çok taraflı “Trans-Pasifik Ortaklığı” anlaşmasından ABD’nin çekildiğine dair bir kararnameye imza atmıştı. Ancak Trump daha sonra, bu ortaklığa geri dönmek istediğine dair bazı işaretler de verdi.

Trump, Ortadoğu’daki savaşlardan ABD’yi geri çekeceğini vaat etmişti. Trump bu konuda da kararlı bir duruş sergileyemedi. Trump’ın Suriye’nin kuzeyinden asker çekme girişimine Washington’daki yerleşik elitlerin ne kadar şiddetli tepki gösterdiklerine tanık olduk. Anladığım kadarıyla bu elitler için Ortadoğu’nun istikrarsız kalması çok daha önemli. Kuzeyde bir ucu Kazakistan’a, güneyde ise ucu Yemen’e kadar giden ve “Geniş Ortadoğu” olarak nitelenen jeopolitik alanın en batısında Suriye, en doğusundaysa Pakistan var. Bu alanın ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı “Centcom”un faaliyet alanı olması boşuna değil.

Kuzey/Güney ekseninde Çin’in Avrasya’da ilerlemesinin önündeki bir barikat görüntüsü veriyor bu hat. Çin’in ekonomik büyümesinde önemli rol oynayan enerji kaynakları büyük ölçüde bu bölgede bulunuyor. Enerji kaynaklarına sahip olmak önemli tabii ama enerjinin akış haritalarını kontrol etmek çok daha önemli. Çin’i ABD için en büyük rakip olarak gören Amerikalılar bu bölgenin Çin lehine istikrar kazanmasını isterler mi? Bu noktada sorulacak soru, “hangi istikrar?” olacaktır. ABD lehine bir istikrar olmayacak ise, bu bölgenin Çin için istikrarsız olması istenecektir elbette. Çin’in Londra’ya kadar uzanan “yeni ipek yolu” projesi için bu bölge son derece kritik önem taşıyor. Bu proje ABD’yi kendi kıtasına hapsedecek bir nitelik taşıyor. Dolayısıyla projenin baltalanması ABD’nin çıkarına olacaktır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir bardak su, bir varil benzin! 26 Mart 2024 | 128 Okunma Amerika’nın ‘yardım’ tiyatrosu.. 24 Mart 2024 | 70 Okunma Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar.. 19 Mart 2024 | 96 Okunma Ya Beyaz Saray, ya Netanyahu! 17 Mart 2024 | 227 Okunma Tabandan gelen baskı ağızları değiştirdi… 12 Mart 2024 | 514 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar