POPÜLER YAZILAR







Yapılan analizler, söz konusu depremin biriken enerjinin yalnızca %12’sini boşalttığını gösteriyor. Uzmanlara göre, büyük İstanbul depremi henüz gerçekleşmedi.
Deprem, Silivri’nin 26 kilometre güneyinde, yerin 13 kilometre altında gerçekleşti ve yaklaşık 13 saniye sürdü. Aynı bölgede 2019 yılında yaşanan 5,8’lik Silivri depremine çok yakın bir alanda oluştu. Depremin ardından iki gün içinde 291’in üzerinde artçı sarsıntı kaydedildi.
Yayımlanan ön rapora göre, bu sarsıntılar özellikle Kumburgaz Havzası çevresinde yoğunlaştı. Yer bilimciler, depremin yaşandığı fayın uzunluğunun yalnızca 20 kilometrelik bir bölümünde yaklaşık 30 santimetrelik bir yer değiştirme tespit etti.
İTÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) tarafından hazırlanan raporda, 1766’dan bu yana bölgede biriken yaklaşık 3,7 metrelik gerilimin sadece 0,3 metresinin bu depremle boşaldığına dikkat çekildi. Bu da sismik enerjinin yalnızca yüzde 12’sinin açığa çıktığı anlamına geliyor.
MATAM Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, bu depremin fay hattının yalnızca küçük bir kısmını etkilediğini, büyük bölümünün ise hâlâ kırılmamış olduğunu ifade etti. “Stres tamamen boşaldı” demenin yanlış olduğunu belirten Yaltırak, gerilimli yapıların hâlâ aktif olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Yaltırak, toplumda sıkça dile getirilen “İstanbul’da 7,8 büyüklüğünde deprem olur mu?” sorusunun korkutmak için değil, bilimsel hesaplamalara dayandığını söyledi. Fay segmentlerinin zincirleme kırılabileceğini vurgulayan Yaltırak, 1999 İzmit ve 2023 Kahramanmaraş depremlerinin de bu tarz çoklu kırılmalarla gerçekleştiğini hatırlattı.
Mühendislerin görevinin, en kötü senaryoya göre planlama yapmak olduğunu belirten Yaltırak, “Eğer şehirleri 7,1 büyüklüğündeki bir depreme göre inşa ederseniz, 7,8 geldiğinde yıkım kaçınılmaz olur. Ama en büyük olasılığı esas alırsanız, daha küçüklerine karşı zaten hazır olursunuz” dedi.
Kaynak: Gazeteoku.com - Özel İçerik