Ara sıra rastlardım, kitap fuarlarında, şiir gecelerinde, Divanyolu’nda Çemberlitaş’la Kubbealtı arasında kâh bir çatı altında, kâh kaldırımlarda. Kıdemli bir şiir işçisi. Hürmete layık bir adam. Tevazuu halinden, lisanından okunuyor. Birkaç selam ve birkaç kelamdan ibaret olan tanışıklığımız bende böyle bir izlenim bıraktı. Bu köşeye ara sıra şairleri konuk ediyorum. Bahattin Karakoç’u yazmamıştım. Sağ iken yazmak isterdim. Kısmet değilmiş. Bari, Rahmet diler gibi, Rahmete gidince yazayım.