Gözlemlediğim kadarıyla aşı karşıtları arasında kadınlar büyük
çoğunlukta. Eylemlere katılan aktif karşıtlar arasında da ağırlıklı
olarak okumuş, kariyer sahibi kadınlar var. İşte bunu anlamakta
güçlük çekiyorum. Zira kadınlar bu özgür ve etkin pozisyonlarını
aşıya borçlular. Çünkü eskiden yeni doğan çocukların ancak üçte
biri hayata tutunabilmeyi başarabiliyordu. Bu nedenle kadınlar 5-6
çocuk doğurmak zorundaydılar. Bu zorunluluk (!) onları adeta birer
kuluçka makinesine çeviriyor, hayatları evde çocuk doğurmak ve
bakmakla geçiyor, sosyal hayatın içinde erkeklerle eşit halde
bulunma şansına sahip olamıyorlardı.
Ne zaman ki aşılar icat edildi ve çocuk ölümleri azaldı, ondan
sonra kadınlar özgürlüklerini tam olarak elde edebildiler.
Böylelikle çalışma hayatının içinde yer alıp, üretimin, ekonominin
vazgeçilmez birer parçası haline geldiler. Ekonomik özgürlüklerini
kazandıkça, sosyal yaşamdaki güçleri ve etkileri arttı.
İşte bu nedenledir ki, aralarında kariyer sahibi kadınların da
bulunduğu aşı karşıtlarının mantalitesini bir türlü
anlayamıyorum.