Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

Elin garibanı dururken...

Gücü, gücü yetene... Bayramın ilk günü Dolmabahçe'den geçerken gözüm iki seyyar köfteciye ilişti. Biri yaşlıca bir adam, diğeri genç bir kadındı. Aklıma gençlik günlerim geldi....

21 Nisan 2024 | 0 okunma

Gücü, gücü yetene... Bayramın ilk günü Dolmabahçe'den geçerken gözüm iki seyyar köfteciye ilişti. Biri yaşlıca bir adam, diğeri genç bir kadındı. Aklıma gençlik günlerim geldi. Sırf o stadın önündeki köftecilerden yiyeyim diye Fenerbahçe'yi tuttuğum halde Beşiktaş maçına gitmişliğim vardı. Ben eski günlerin hayaline dalmışken sivil giyimli zabıta, köftecilerden kadın olanın yanına gelip, arabanın çevresindeki tabureleri toplamasını istedi. Belli ki birazdan onları oradan kovalayacaktı. O anda kadının yüzündeki üzüntü ve hayal kırıklığını hiçbir ressam ya da yönetmen canlandıramaz, hiçbir edebiyatçı betimleyemezdi. Belli ki yoğurduğu köfteleri o gün, orada satması gerekiyordu. Yoksa bayramın birinci günü herkes sefadayken o zavallı kadının orada ne işi olabilirdi ki?
Arabada eşimle göz göze geldik. İkimizin de aklından aynı düşünce geçmişti. Dev market zincirleri etiket oyunlarıyla halkı söğüşlerken denetim görevini yapmayan belediye zabıtası, elin garibanı dururken niye başı büyüklere bulaşsındı ki? Seyyar çilekçinin arabasını devir, gariban köfteciyi kovala ki, millet senin piyasayı "denetlediğini" sansın!..
Geldik mi yazının başındaki ilk cümleye? Gücü gücü...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kızılcık Şerbeti İsrail’e peşkeş mi çekildi? 21 Mayıs 2024 | 1.798 Okunma Şu “karanlık inziva” dedikleri... 19 Mayıs 2024 | 73 Okunma Eurovision’da iyi ki yokuz 18 Mayıs 2024 | 100 Okunma Kent lokantası mı, uçak gemisi mi? 17 Mayıs 2024 | 291 Okunma İstanbul’un suyu da altın 16 Mayıs 2024 | 205 Okunma