Yüksel Aytuğ Sabah Gazetesi

Ben bu şakalara gülemiyorum

Sizi bilmem ama eğlencelik şaka programı diye ekrana sürülen programlar beni zerre kadar güldürmüyor. Tebessüm etmek şöyle dursun, izlerken fena halde işkence görüyormuşum gibi hissediyorum. Örneğin, 'İlk...

26 Temmuz 2017 | 276 okunma

Sizi bilmem ama eğlencelik şaka programı diye ekrana sürülen programlar beni zerre kadar güldürmüyor. Tebessüm etmek şöyle dursun, izlerken fena halde işkence görüyormuşum gibi hissediyorum. Örneğin, 'İlk Buluşma' diye bir şaka programı var. Arkadaşının, eşinin ya da sevgilisinin sözde şakasına kurban gidip gizli kameraların önünde kızaran, bozaran, inim inim inleyen, kıskançlıktan delirecek hale gelen, hiddetten karşısındakinin boğazına sarılan insanlara gülemiyorum doğrusu. Belki de anormal olan benimdir, bilemiyorum. Ama biri zor duruma düştüğünde ona gülmek bana son derece "'lkel' bir davranış gibi geliyor. Hatta iş uzayıp da kurban sinir krizi geçirdiğinde hâlâ ona gülüyor olmanın, psikolojik bir bozukluk olduğuna inanıyorum.
Sözde eğlence programı diye tasarlanan 'Dünya Güzellerim' programında ise Banu Alkan'ın maruz kaldığı hakaret ve aşağılamalara da bir türlü gülemiyorum mesela. İçimde Afrodit'e karşı acayip bir acıma ve olan bitene isyan etme hissiyatı doğuyor. Banu Alkan'ın üzerine içi boş çaydanlık devrilmesi gibi artık şantiyelerdeki amele barakalarında bile yapılmayan ucube şakaları da içim kaldırmıyor. Hindistan'ın en lüks otelinin süitinde Bülent Ersoy, Safiye Soyman ve Banu Alkan'ın elektrikli ütü tabanında sucuk kızartmalarının, 'ülke tanıtımına' etkilerine ise değinmek bile gelmiyor içimden...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Takipçi’ her zaman ‘seyirci’ değildir 07 Mayıs 2024 | 87 Okunma Yuh olsun size! 05 Mayıs 2024 | 223 Okunma “İslami terör” safsatasını çürüten yazı 04 Mayıs 2024 | 228 Okunma Bunlar nasıl kutlama? 03 Mayıs 2024 | 108 Okunma Ya polis Taksim’i engellemeseydi? 02 Mayıs 2024 | 465 Okunma