Hiçbir ülke diğer ülkelerden tecrit edilmiş biçimde varlığını
sürdürmez. Binlerce yıl öncesinden itibaren ülkeler arasında mal ve
hizmet değiştokuşu veya ticareti yapılmıştır. Buradaki sorun, mal
ve hizmet alımı ve satımında kullanılacak değişim aracının
niteliğidir. Yüzyıllar boyu bu görevi, altın ve gümüş üstlendi.
Eğer iki ülke arasındaki mal ve hizmet ticaretinde alım ve satım
birbirine eşitse, başka bir araca ihtiyaç duyulmadan takas veya
kliring sistemi içinde ödeşilebilir. Ancak günümüzde böyle bir
durum söz konusu değildir. Bu nedenle, uluslararası ticarette
kullanılan ve tüm dünyada geçerliliği olan bir değişim aracına
ihtiyaç vardır.
1944 yılında II.Dünya Savaşı sonrası dünyasında ekonomik düzeni
biçimlendirmek amacıyla Bretton Woods’da yapılan toplantıda, ABD,
bu değişim aracının ABD Doları olmasını önerdi ve kullanılacak
doların altına çevrilebilme garantisi verdi. Buna göre, ABD
Hazinesi, 35 Dolar getirene 1 ons (31 gram) altın verme taahhüdünde
bulundu. Böylece İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası
değişimde ve rezerv parası olarak Dolar kullanıldı. ABD bu
taahhüdünü 1971 yılı Ağustos ayına kadar sürdürdü. Bu tarihte bu
taahhüdünü sona erdirdiyse de, ABD’nin askeri ve ekonomik gücü
nedeniyle, uluslararası değişimde ve rezerv parası olarak ABD
Dolarının kullanımı büyük ölçüde sürdü. CARİ AÇIĞIN
AZALTILMASI VE FİNANSMANI
Günümüzde Türkiye’nin diğer ülkelerle Dolar ve Avro dışında kendi
paralarını kullanarak ticaret yapmaları mümkün değildir. TÜİK’in
2018 yılı verilerine göre, Türkiye’nin Çin’den yaptığı ithalat
2...