Bazı işyerlerinde işçilere imzalatılan bireysel iş
sözleşmelerinde işçinin işten kendi isteğiyle ayrılmasını önleyici
düzenlemeler yer almaktadır. İşçi, daha iyi koşullarla
çalışabileceği bir iş bulduğunda, altına imza attığı bu nitelikteki
hükümler nedeniyle, işyerine bağlanmaktadır. Bu konu yargıya
intikal ettiğinde işçi lehine kararlar çıkabilmekle beraber, birçok
işçi aşağıdaki örnekteki gibi tazminatlar karşılığında kötü çalışma
koşullarını kabullenmek zorunda kalmaktadır.
İŞTEN AYRILMANIN YÜKSEK MALİYETİ
Bu konuda bir iş sözleşmesinde yer alan hüküm şöyledir:
“Çalışan; işbu hizmet sözleşmesini yürürlük tarihinden itibaren iki
yıl içinde feshetmesi veya işveren tarafından haklı nedenle feshine
yol açması durumunda, işveren tarafından kendisi için yapılmış
bulunan tüm eğitim giderlerini, seyahat masraflarını, tahsisat,
yolluk ile eğitim süresince çalışmadığı halde kendisine ödenen
ücretleri ve sair ödeme tutarını; (a) yabancı para olarak yapılmış
harcamaları o yabancı para birimi üzerinden ve harcama tarihinden
itibaren yürütülecek aylık yüzde 10 faizi ile birlikte, (b) Türk
lirası olarak yapılmış bulunan harcamaları ise, harcamanın
yapıldığı tarihteki kur üzerinden dolara çevrilerek bulunacak
miktar üzerinden ve harcama tarihinden itibaren yürütülecek aylık
yüzde 10 faizi ile birlikte, işverenin ilk talebinde nakden ve
def’aten ödemeyi, peşinen ve gayrikabili rücu olarak kabul ve
taahhüt eder.”
Bir bankada imzalatılan iş sözleşmesindeki kısıtlama da
şöyledir:
“Personel, banka tarafından .... tarihleri arasında yapılacak olan
Yönetici Adayı eğitim programına katılmayı ve eğitim progr...