Bakanlar Kurulu, 23 Temmuz 2016 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan
667 sayılı kanun hükmünde kararname ile CİHAN-SEN’e bağlı 10
sendikayı ve AKSİYON-İŞ’e bağlı 9 sendikayı kapattı. Ayrıca, FETÖ
ile bağlantılı olduğu ileri sürülen on binlerce kamu çalışanı ve
işçi, işten çıkarıldı.
KESK’İN KARŞI ÇIKIŞI
KESK Yürütme Kurulu, 24 Temmuz günü yaptığı açıklamada şunları
belirtti: "KESK olarak, hiçbir ayrım yapmaksızın, sendika ve
konfederasyonların kapatılmasına karşı olduğumuzun altını
çiziyoruz. Sendikal haklar anayasanın güvencesi altındadır.
Konfederasyon ve sendikaların Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile
kapatılması Anayasa’ya açıkça aykırıdır. (...) Hükümeti, tüm
sendikaların, konfederasyonların ve sendikal hakların karşı karşıya
bulunduğu bu tehdit ve kaygıları ortadan kaldırmak için anayasaya
ve yasalara uygun adımlar atmaya çağırıyoruz."
Türkiye’den Türk-İş, Hak-İş DİSK ve KESK’in üyesi bulunduğu
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu (ETUC) da yaptıkları açıklamalarda Türkiye’de kamu
kesimindeki işten çıkarmalara karşı tavır aldı.
FETÖ VE TÜRK-İŞ
Fetullahçılar, Türk-İş’e bağlı bazı sendikalarda etkili olmaya
çalıştılar ancak genellikle başarılı olamadılar. Bunu sağlamak
amacıyla 2007 yılında bir girişimde bulundular.
Fetullahçıların Zaman gazetesi 2007 yılı sonunda sendikalara karşı
bir kampanya başlattı; bazı haklı eleştirilerin de yer aldığı ciddi
iddialarda bulundu. 25 Aralık 2007 günkü Zaman’da öne çıkarılan bir
haberde sendikaların 10 yıldır devlet denetimi görmediği
belirtiliyordu. 26 Aralık 2007 günlü Zaman’da da "İstemezükçü
Anlayıştan Sıyrılıp Çözümün Parçası Haline Gelelim" başlığı altında
sendikalara yükleniliyordu. O tarihlerde Türk-İş Genel Mali
Sekreteri olan Ergün Atalay, bu yıpratma girişimlerine, 28 Aralık
2007 tarihli Zaman’da yayımlanan "Sendikaları Yıpratmak, Örgütlü
Demokratik Toplumun Ortadan Kalkmasına Zemin Hazırlar" başlıklı
uzun yazısıyla yanıt vermişti.
Türk-İş’e bağlı bir sendikanın genel başkanının, 2007-2008
yıllarında kendi sendikasındaki muhalefeti Ramazan Akyürek’e 2 yıl
gizlice dinlettirdiği ileri sürüldü.
Mustafa Kumlu, Tes-İş’in ve Türk-İş’in genel başkanlığını yaptı.
2013 yılında Türk-İş Genel Başkanlığından istifa ederek ayrıldı.
Daha sonra kendi sendikasında da aday olmadı.
3 Eylül 2013 günlü Sol gazetesinin ilk sayfasının yarısı Mustafa
Kumlu’nun istifasına ayrılmıştı. Gazetenin manşeti, "Türk-İş’te
AKP, Cemaat’in Önünde" idi. Manşetin altında da şu yazı yer
alıyordu: "Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu dün istifasını
açıkladı. Kumlu, Abdullah Gül’e ve Gülen Cemaati’ne yakın bir isim
olarak biliniyordu. Yerine gelmesi beklenen Ergün Atalay ise
Başbakan’ın yakın arkadaşı." Gazetenin ikinci sayfasının tümü bu
konuya ayrılmıştı. Haber başlığı, "Türk-İş’te Cemaat pürüzü aşıldı"
idi. Mustafa Kumlu bu haberi tekzip etmedi. Daha sonraki günlerde
Tes-İş’in Kayseri Şube Kongresi’nde yaptığı konuşmada, "Cemaatle
ilişkide olduğum, cemaate bağışta bulunduğum ileri sürüldü" dedi;
ancak bunların doğru olmadığını açıkça ifade etmedi.
(kayserihaber.com/guncel-haber/kumlu-icini-doktu.htm)
Mustafa Kumlu’nun Fetullahçı cemaatle ilişkisinin olup olmadığını,
kendisinin veya eşinin Fetullahçı bir vakfa maddi katkılarda
bulunup bulunmadığını bilebilecek durumda değiliz.