Aşırı değerli Türk Lirası, düşük oranlı enflasyon ve faize
dayalı bu saadet zinciri, 2018’de koptu. Hasta, kalp hastasıydı ve
bazı ilaçları kullanarak normal bir insan gibi yaşamaya
çalışıyordu. Halbuki ailesinde daha önceki kuşaklarda da kalp ve
damar hastalıkları önemli sorunlar yaratmıştı. Doktorun uyarılarına
rağmen, sigara içiyor, yağlı yiyecekler yiyor, kilo alıyor, ucuza
aldığı arabasından inmiyor, spor yapmıyor, yürümüyor ve hatta
bakkala bile arabayla gidiyordu. Kalp krizi kaçınılmazdı.
Kaçınılmaz olan kalp krizi, 2018 yılında gerçekleşti.
KAPİTALİZM TARİHİNİN ÜÇÜNCÜ KÜRESEL KRİZİ
Kapitalizmin beş yüzyıllık tarihinin birinci küresel krizi
1873-1896 döneminde, ikinci küresel krizi 1929-1934 yıllarında
yaşandı. 2008 yılından beri de kapitalizmin üçüncü küresel krizi
gündemde.
2000’li yılların başlarında emperyalist ülkelerde faizler düşüktü
ve bazen negatifti. Ulusötesi sermaye, hızla borçlanmakta olan
azgelişmiş ülkelerdeki göreceli yüksek faizden yararlanmak için bu
ülkelere gidiyordu. Son yıllarda bu eğilim tersine döndü.
Azgelişmiş ülke ekonomilerinin büyük sorunlar yaşaması ve
çok-kutuplulaşmış dünyada siyasi gerginliklerin artması nedeniyle,
ulusötesi sermayenin güvenilir liman olarak kabul ettiği
emperyalist ülkelere yönelme eğilimi arttı. Bu süreçte faizler de
yükseldi.
Dünya Bankası’nın 8 Ocak 2019 tarihinde yayımladığı Küresel
Ekonomik Beklentiler raporunun kapağında “Kararan Gökyüzleri”
yazmaktadır. Dünya Bankası, ekonomide kara bulutların dolaştığını
rapor kapağında bile belirtmektedir.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Ocak 2019 tarihli D&uu...