Doğaldır ki gazetelerde dergilerde internette televizyonlarda
Kut-ül Ammare ile ilgili onlarca haber yorum analiz hatırat
okudunuz bu sıra.
Bugün de okumaya devam edeceksiniz.
Bu akşam devlet düzeyinde 100. Yılı kutlanacak epeyce çalışılmış ve
en üst düzey katılımlı bir törende yeni bilgiler, bakış açıları
bulacaksınız…
1. Dünya Savaşı üzerine bir belgesel vesilesiyle hakkında biraz
okuduğum bir konuydu geçen yıl. Aklımda kalan şeyler arasında uçsuz
bucaksız çöllerde yön duygusunu kaybeden askerler vardı.
Sıcak ve düzlüğün beyni kandırıp göze su gibi vaha gibi oyunlar
oynaması sonra.
En çarpıcısı neydi diye sorarsanız, Hintli askerlerin bazılarının
intihar şekliydi.
Kuşatma sürdükçe, kurtarma çabaları sonuçsuz kaldıkça başa gelen
asıl dert açlık oluyor. Gıda stokları tükendikçe sıra atların
kesilip yenilmesine geldiğinde Hintli askerlerin önemli bir kısmı
at eti yemeyi reddediyor. Onları ikna etmek için ta Hindistan'dan
fetva geliyor.
Hintli askerlerden Müslüman olanlar fırsatını buldukça Türk
tarafına kaçıyor zaten ama olmayanlar için bu kuşatma ayrı bir
eziyete dönüşüyor böyle böyle.