Yaşar Taşkın Koç Yeni Şafak Gazetesi

Dağ ve çakal sürüsü

Büronun camları büyük bir basıncın işareti olarak şöyle bir gitti geldi. Şubat'ta da olmuştu aynısı sonra telefonlar son dakikalar ambulans sesleri doldurdu şehri. Bu sefer değildir diye düşünüyor insan...

15 Mart 2016 | 199 okunma

Büronun camları büyük bir basıncın işareti olarak şöyle bir gitti geldi.
Şubat'ta da olmuştu aynısı sonra telefonlar son dakikalar ambulans sesleri doldurdu şehri.
Bu sefer değildir diye düşünüyor insan, olmamıştır bir şey diye umut etmek istiyor. Kısa sürüyor…
Evden gelen telefon “Bir şey mi oldu?..”
Demek yine bir şey oldu, demek yine Şubat'taki gibi.
Kapının önündeki asayiş ekibinin telsizinden Güvenpark'ta patlama kara haberini duyuyor kulak. Böyle bir anda neyi duyacağını neyi hissedeceğini neyi göreceğini otomatik olarak biliyor vücut.
Camın o gidip gelişini fark ediyor, telefonda sorulacak soruyu seziyor, polis telsizini duyuyor…
Herkes gibi önce Kızılay civarında olması muhtemel aile bireyleri, akrabalar, komşular, arkadaşlara ulaşmaya çalışıyor insan.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Elde var bir 12 Ocak 2018 | 176 Okunma Karmaşık gibi ama değil 09 Ocak 2018 | 1.453 Okunma Otomatik cihazlar ve zihnimiz 05 Ocak 2018 | 2.376 Okunma Yarım trilyonluk oyuncak galerisi 19 Aralık 2017 | 2.463 Okunma Yahudi cep telefonu 15 Aralık 2017 | 266 Okunma