Kur’ân-ı kerîmde, en açık
ve en geniş bildirilen şey, mîrâsın nasıl
dağıtılacağıdır.
Seyfeddîn el-Makdisî hazretleri
fıkıh ve hadîs âlimidir. 559 (m. 1164)’de Kudüs’te doğdu. Bağdad’da
ilim tahsil etti. Ferâiz, nahiv ilmini öğrendi ve bu konuda kitap
yazdı. 586 (m. 1190)’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu
ki:
Vefât eden kimsenin bıraktığı
malın kimlere verileceğini ve nasıl dağıtılacağını öğreten ilme,
(İlm-i ferâiz) denir. Allahü teâlânın Kur’ân-ı
kerîmde, en açık ve en geniş bildirdiği şey, meyyitten kalan
mîrâsın nasıl dağıtılacağıdır. Burada yapılacak işlerin çoğu farz
olarak emrolunduğu için, hepsine (Ferâiz ilmi)
denilmişdir. İbni Mâce ve Dâre Kutnînin “rahmetullahi teâlâ aleyhim
ecmaîn" bildirdikleri hadîs-i şerîfte, (Ferâiz ilmini
öğrenmeye çalışınız! Bu ilmi gençlere öğretiniz! Ferâiz ilmi, din
bilgisinin yarısı demektir. Ümmetimin en önce unutacağı, bırakacağı
şey, bu ilm olacaktır) buyuruldu.
Her Müslümân,
ölüm...