Ödünç verirken bir
menfaat şart koymak fâiz olur. Şart koymadığı hâlde, bir şey vermek
câizdir.
Mecdüddîn Muhammed Üsrûşenî
hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 592’de (m. 1196) Mâverâünnehir’de
Fergana'da doğdu. Babasının hocası Burhâneddin Merginânî ve
Zahîrüddin Muhammed Buhârî’den ilim tahsil etti. 637 (m. 1240)’ta
vefat etti. “el-Fusûl fi’l-muâmelât” isimli eseri, alışveriş ve
benzeri meseleleri anlatır. Bu kitabında şöyle
buyuruyor:
Dört mezhebde de ödünç vermek
müstehaptır. Belli bir zaman sonra alacağı satış parasının bir
kısmını, vaktinden önce almak için, geri kalandan vazgeçmesi câiz
değildir. Bir kısmını vaktinden önce alıp, geri kalanı, vaktinden
sonra, başka vakte bırakması da câiz değildir. Vaktinden önce, bir
kısmını aynen, gerisini de, başka şey olarak almak câiz değildir.
Vakti gelince, bir kısmını alıp, geri kalanı, başka vakte bırakması
veyâ vazgeçmesi câizdir. Peşin olan satış semeni için, yarısını
şimdi (veyâ yarın) verirsen, gerisi bir sene sonra olsun demek
câizdir.