Nimetin kıymetini
bilmemek, onun elden çıkmasına sebeptir. Şükür ise, onu devamlı
kılar ve arttırır.
Ebü’l-Feth bin Bezguş hazretleri
hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 543 (m. 1148) senesinde
doğdu. 612 (m. 1216) senesinde vefât etti. Bir dersinde şöyle
anlattı:
“Resûlullah efendimiz (sallallahü
aleyhi ve sellem), bütün peygamberlerin efendisi olup, kemâlât-ı
ilâhiyyeyi, yani Allahü teâlânın ihsân ettiği kemâlâtın cümlesini
kendinde toplamıştır. Âlimlerin ve velîlerin gıpta ettiği ilimler
ve feyizler, O hazretin kemâlâtından bir nûr zerresidir. Peygamber
efendimiz, kendinde toplanan bu kemâlâtı, Eshâb-ı kirâmın
(radıyallahü anhüm) gönüllerine akıtarak, onları, Allahü teâlâya
olan yakınlık mertebelerinin en üstününe ulaştırdı. Böylece Eshâb,
ihsân, iyilik, yakîn, muhabbet ve ma’rifet derecelerinde en büyük
mertebeye yükseldiler. Dünyâdan yüz çevirmeyi, âhırete dönmeyi ve
Peygamber efendimizin bütün sünnetlerine uymayı âdet edindiler.
Müminin mirâcı olan ve sünnet üzere (Peygamber efendimize tam
uyarak) kıldıkları...