Bir dîne tâbi olmak,
ebedî saadete kavuşmak ve sonsuz felaketlerden kurtulmak
içindir.
Seyyid Muhammed Mehdî Senûsî
hazretleri Libya evliyasından olup Senûsiyye tarikatının pîri
Muhammed bin Ali Senûsî’nin oğludur. Bingazi ile Derne arasındaki
Mâsse’de doğdu. Babasının vefatının ardından postnişin oldu. Sultan
Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamid’den ferman aldı. Osmanlı
Devleti’ne bağlılığını İstanbul’a bildirdi. 1320 (m. 1902)’de vefat
etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:
Bir dîne tâbi olmak, ebedî
saadete kavuşmak ve sonsuz felaketlerden kurtulmak içindir. Yoksa,
anadan babadan kalma bir din ile övünmek için değildir. Peygamber
de, kendisinde peygamberlik şartları bulunan ve Allahü teâlânın
emirlerini kullarına bildiren bir insandır. Böyle bir Peygambere
tâbi olmak, Onun dînine girmek lâzımdır. Vesenî denilen,
heykellere, putlara tapanlar ve Dehrî denilen tanrısızlar, hayvan
gibidir. Nasrâniyyet ve Yahûdiyyet dinleri de, aşağıdaki sebepler
ile bâtıl olmuşlardır:
1-...