Namazı terk eden, namaz
kılmamakla bütün Müslümanlara zulmetmiş
bulunuyor.
Mehmed Efendizade Hamîd Efendi
Osmanlı Devleti’nin onbeşinci şeyhülislâmıdır. Konya’da 900 (m.
1494) senesinde doğdu. 995 (m. 1587) senesinde İstanbul’da vefât
etti. Hâmid Efendi’nin, “Fetâvâ-i Hâmidiyye” adında dört cildlik
bir eseri vardır. Bu eseri, senelerce medreselerde okunmuştur. Bu
eserinde buyuruyor ki:
Peygamberimiz “aleyhissalatü
vesselam buyurdu ki: (Bir kimse, bir vakit namazı kasten terk
ederse, onun cezası Cehennemde seksen hukbe miktarı yanmaktır.) Bir
kavle göre, bir hukbe seksen senedir ki, altı bin dört yüz sene
eder. Bir kavle göre de bir hukbe seksen bin senedir. Her bir
vaktin terki için, bu kadar zaman Cehennemde ateşten saclar
üzerinde, kazaya kalmış namazlarını kılsa gerektir.
Namazı terk eden melundur. Hangi
şehir, köy, mahalle ve hanede bulunursa, o namaz kılmayana buğz
etmezlerse, cümlesine zarar gelir. Bunlara Allahü teâlâdan rahmet
ve yardım gelmez. İbadetleri ve duaları kabul olmaz. Ancak
namazsıza ne şekilde mümkünse buğz ederlerse, şerrinden
kurtulurlar. Namaz kılmayana kız vermek ve namaz kılmayan kızı
almak, namaz kılmayanın işinde bulunmak, hasta olsa hâlini sormak,
cenazesine gitmek ve taşımak, komşuluk etmek, bir mahallede durmak,
severek onunla görüşmek, onu sevmek caiz değildir.
İsa aleyhisselam, bir yola
giderken, güzel, mamur bir yere uğramış. Kendisine ikram ve tazim
etmişler. Geriye dönüşünde oraya gelmiş. O memleket yıkılmış.
İnsanları helak olmuş. Suları, çeşmeleri kurumuş. Bağ ve bahçeleri
harap olmuş. Orada kimse yok. Allahü teâlâya niyaz edip, (Ya Rabbi!
Bu beldenin ahalisi sana asi mi oldu? Yoksa nazar mı isabet etti?)
diye arz etmiş. Allahü teâlânın cevaben, (Bu beldeye ibadeti terk
eden biri gelip, ellerini çeşmelerinden yıkadı. Bunlar bu ibadeti
terk edene buğz etmeyip, nehy etmediklerinden dolayı,onları helak
eyledim) buyurdu.
Namazı terk eden, namaz
kılmamakla bütün Müslümanlara zulmetmiş bulunuyor. Çünkü her
namazda (Esselamü aleynâ ve alâ ibâdillahissâlihîn) diye
Müslümanlara yapılması gereken duayı yapmıyor. Her gün 5 vakit
namazda 20 defa tekrarlanan bu duadan, ibadet eden Müslümanları
mahrum bırakıyor. Yani hakları olan bu duayı terk ediyor. Kıyamet
günü bütün müminler, bu haklarını namaz kılmayanlardan alsalar
gerektir.
Mehmed Efendizade Hamîd Efendi
Osmanlı Devleti’nin onbeşinci şeyhülislâmıdır. Konya’da 900 (m.
1494) senesinde doğdu. 995 (m. 1587) senesinde İstanbul’da vefât
etti. Hâmid Efendi’nin, “Fetâvâ-i Hâmidiyye” adında dört cildlik
bir eseri vardır. Bu eseri, senelerce medreselerde okunmuştur. Bu
eserinde buyuruyor ki:
Peygamberimiz “aleyhissalatü
vesselam buyurdu ki: (Bir kimse, bir vakit namazı kasten terk
ederse, onun cezası Cehennemde seksen hukbe miktarı yanmaktır.) Bir
kavle göre, bir hukbe seksen senedir ki, altı bin dört yüz sene
eder. Bir kavle göre de bir hukbe seksen bin senedir. Her bir
vaktin terki için, bu kadar zaman Cehennemde ateşten saclar
üzerinde, kazaya kalmış namazlarını kılsa gerektir.
Namazı terk eden melundur. Hangi
şehir, köy, mahalle ve hanede bulunursa, o namaz kılmayana buğz
etmezlerse, cümlesine zarar gelir. Bunlara Allahü teâlâdan rahmet
ve yardım gelmez. İbadetleri ve duaları kabul olmaz. Ancak
namazsıza ne şekilde mümkünse buğz ederlerse, şerrinden
kurtulurlar. Namaz kılmayana kız vermek ve namaz kılmayan kızı
almak, namaz kılmayanın işinde bulunmak, hasta olsa hâlini sormak,
cenazesine gitmek ve taşımak, komşuluk etmek, bir mahallede durmak,
severek onunla görüşmek, onu sevmek caiz değildir.