İnsanı kötü yoldan ilim
ve âlimler kurtarır. Rehber olmadan doğru yol
bulunamaz.
Muhammed İbnü’l-Yemân hazretleri
Hanefî fıkıh âlimidir. Semerkand’da doğdu ve orada ilim tahsil
ederek talebe yetiştirdi. 268 (m. 881)’de orada vefat etti.
“Kitâbü’l-Envâr” isminde bir fıkıh kitabı yazmıştır. Bu eserinde
şöyle buyurmaktadır:
Âlim çok bilen değil, hakkı
bâtıldan ayıran din uzmanlarıdır. Bunlar Peygamberlerin vârisleri,
vekilleridir. İctihadlarında isabet etmeseler de yine sevap
alırlar. Bunlara uyanlar da kurtulur. Dinimiz âlimleri övmektedir.
Kur’ân-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Bilmiyorsanız ehl-i zikre
[âlimlere] sorun!) [Nahl 43] Demek ki bilmeyen insanlar da var ki,
Allahü teâlâ, bilenlere sormamızı emrediyor. (Bu örnekleri ancak
âlimler anlar.)
[Ankebut 43] Herkes her örnekten
anlamaz. Âlimler, kıymetli insanlar ki, ancak âlimler anlar
deniyor. (Gökleri ve yeri yaratması, dil ve renklerinizin farklı
olması da Onun [kudretini gösteren] alametlerindendir.
Elbette...