"Kişi, abdestinin bozulup
bozulmadığından şüpheye düşse; bu şüpheye itibar
edilmez."
Ömer Hulûsi Efendi Osmanlı
âlimlerindendir. Gümüşhane’de doğdu. İstanbul’a giderek medrese
tahsilini tamamladı. Kütahyalı Ahmed Efendiden tasavvuf terbiyesi
alarak icâzet verildi. Meclis-i Tedkikat-ı Şer‘iyye ve Mecelle-i
Ahkâm-ı Adliyye âzalığı, Bâb-ı Fetvâ’ya reisliği yaptı. 1291 (m.
1875)’de vefat etti. Hazırlanmasında hizmeti geçen Mecelle’de şöyle
yazmaktadır:
“Ukudda itibar mekasıd ve
meaniyedir; elfaz ve mebaniye değildir.” Misal: Bir kimse usulü
dairesinde tanzim ettiği senette “Şu malımı oğlum Ahmed’e hibe
ediyorum. Sağ olduğum müddetçe bu malda tasarruf edeceğim, ben
öldükten sonra oğlum Ahmed tasarruf edecek ve diğer vârislerim
müdahale etmeyecektir” demiş olsa, “hibe ediyorum” tabiriyle bu
tasarrufun hibeye hamli mümkün ise de “Ben sağ olduğum müddetçe
tasarruf edecek” ibaresinin delaleti ile maksadın vasiyet olduğu
anlaşılır.
“Şekk ile yakin zail olmaz.”
Misal:...