“Sen ki kim oluyorsun da Allahü
teâlânın yarattığı bir nimete burun kıvırıyorsun?”
Bazen daha fazladır her şey…
Yıllar önceydi, belki en az 10 yıl falan önce. Ailemle birlikte
annem babam ve kardeşlerim Konya’da büyük bir alışveriş merkezine
gitmiştik. Market bölümünden ihtiyaçlarımızı alıyorduk. Bir ara
annemle ayrıldık ve fırın bölümünden ekmek seçiyoruz. Annemde ay
çekirdekli, üzümlü içi karışık ekmek türlerini çok çok sever. Bana
ille ‘bundan alalım’ dedi. Benim de pek aram olmazdı. ‘Ayy ben
yemem’ gibi bir surat ifadesi ile bu veya buna benzer bir söz çıktı
ağzımdan. Sonra “sen al istersen” dedim. Neyse annem aldı. Diğer
alışverişlerimizi yapıp çıkacağız. Benim de gençlikte sevdiğim
üçgen patates cips aldırdım.
Market bölümünden çıkar çıkmaz
paketi açıp yemeye başladım. Birkaç dakika sonra… O çok sevdiğim
üçgen cipsi yerken boğazımda tam boğaz deliği kısmına üçgen şekilde
kapandı. Kırdığım hâlde nasıl üçgen şekilde kapandı bu da bir
hikmettir. Dilimle ittiriyorum yok. Öksürmeye çalışıyorum yok.
Nefesim kesildi gibi oldu. Nasıl bir tarifsiz...