“Bu güzel insan sıkı pazarlık
yapmayı da ihmal etmiyordu. İşimiz bitince dükkânına
döndük.”
Körü körüne Avrupa hayranlığı
beni her zaman üzmüş, kimi insanların bu meyanda bu içerikte söz ve
davranışlarını bir türlü içime sindirememiştim.
Teknolojik gelişmenin tek başına
medeniyet olmadığını anlamak o kadar da zor değildi. Kendi
hayatımda bizzat şahit olduğum insanlık örnekleri gerçek
medeniyetin Anadolu’da olduğunu ispat eder
nitelikte...
Bu örneklerin bir kısmını da olsa
yazmak istedim. 80’li yıllar açıktan atamayla Erzurum Karayazı
ilçesinin Aşağıincesu köyüne öğretmen olarak görevlendirilmiştim.
Ailem de benimle beraber… Erzurum’a gittik. Bir züccaciye dükkânına
uğrayıp lüzumlu eşyaları aldık. Ama yeterli değildi. Daha başka
ihtiyaçlar da vardı. Şehri tanımıyoruz. Ne nerede satılıyor
bilmiyoruz. Dükkân sahibinden bilgi almak istedim. Adam dükkânına
kilit vurdu. Düştü önümüze saatler süren alışverişimizi birlikte
yaptık. Bu güzel insan sıkı pazarlık yapmayı da ihmal etmiyordu.
İşimiz...