“Onu da okudum. Şeyhoğlu Mustafa
1401 yılında tamamlamış. Hepsini inceliyoruz...”
Geçen gün bir toplu taşıma
aracında, yer açılınca yanına oturduğum bir genç ki, yaşı 25 en
fazla 30 idi. Y Kuşağı dedikleri gençlerden… Toplumun %35’ini
oluşturduğu söylenen kesimden… Okumakta olduğum gazetedeki bir köşe
yazının bir paragrafının altını çizdiğimi görünce göz atmış, hiç
çekinmeden sordu: “Okuduğunuz gazeteyi öğrenebilir
miyim?” Gazetemin ismini söyledim ardından da
ekledim.
“Şu anda bu gazeteyi okuduğuma
bakmayın, bir eğitimli insanın hemen her görüşten gazete ve köşe
yazarlarını okuması gerekir.”
“Biliyorum” dedi, hiç
mahcupluk duymadan ve ekledi: “Ben Siyaset Bilimi son
sınıf öğrencisiyim.” Sevindim böyle rahatlıkla
iletişim kurabilen bir gençle tanışmış olmama. Dedim ki
kendisine:
“Çok güzel bir alan seçmişsiniz.
Size önerim, İbni Haldun’un eserlerini…” Sözümü tamamlamama
bile fırsat vermedi: “Okudum” deyip
sıralayıverdi: