“Yavrunun ağzından kan geliyordu.
Bunu en yakın hastaneye nasıl yetiştirecektim?”
Nerede bir küçük çocuk görsem,
hatırıma Ekrem gelir. Heyecanlı dakikalarımı ve bir canın
kurtuluşuna vesile olduğumu hatırlar, mutlu olurum. Bundan yıllar
önce, lisede öğrencilik yaptığım günlerdeydi. Arkadaşlarla
birlikte, dolaşmaya çıkmıştım. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan,
acıktığımızı hissettik. Üçümüz de aynı mahallede oturuyorduk.
Evimizin bulunduğu sokağa geldiğimizde, iki tarafı apartmanlarla
çevrilmiş, uzunca bir koridora girmiştik sanki. Bu düşünceyle,
gökyüzüne mavi boşluğa bakmak istedim. Bizim apartmanın hemen
yanındaki bir apartman balkonunda, bir kadın çamaşır asıyor,
yanında bulunan küçük bir çocuk da onu seyrediyordu. Az sonra
olacaklardan habersiz, apartmanın kapısından içeri girecektim ki
önüme “pat” diye düşen şeyle fenalaştım. Bu, az önce annesinin
çamaşır asışını seyreden küçük çocuktu. Şuursuz bir şekilde,
hareketsiz yerde yatan yavruyu kucakladığım gibi sokağa
fırladım.
Yavrunun ağzından kan geliyordu.
Aman Allah’ım, bunu...