“Kızıyla ve dünürleriyle
barışmaya yanaşmadığı için çok pişmanlık duyduğunu
söyledi.”
Kendisine Tekerek Mustafa
denirdi. Bartın’da köyün sevilen, saygı duyulan, çalışkan, dürüst
bir ferdiydi. Çoğu özelliği ile örnek alınabilecek bir kimseydi.
Çok şeyler anlatırdı. İnsanlar anlattıklarından ders çıkarsın,
anlatılanlardan iyilik üzerine örnek alsınlar, yanlış olanlardan
sakınsınlar isterdi.
Benim üç kızımı ilk gördüğünde
kız çocuklarının hakları üzerine anlatımlarda bulundu. Kendi tek
kızının evden kaçtığının hikâyesini anlatırken aralarda sık sık
ders verici örneklerle de anlatımını kuvvetlendirdi.
Kendisinden hiçbir şekilde gelip
dünür olunmadan istenmeyen kızı, ona göre kandırılıp ama kızına
göre gönül rızası ile akrabasına kaçtığında kızına küsmüş gönül
koymuştu. O sebeple de tüm ısrarlara rağmen bir daha kızıyla
barışmaya yanaşmamış.